| Çalışıyorum. Neden herkes bunu çok garip karşılıyor? | Open Subtitles | إنني أعمل, لماذا يجد الجميع هذا أمراً غريباً؟ |
| Getirin herkesi. Kadınları, çocukları ve yaşlıları. herkes bunu görsün. | Open Subtitles | أحضِروهم، نساءً وأطفالاً وشيوخًا، يجب أن يرى الجميع هذا |
| Tamam, neden herkes bunu bana korkunç bir şeymiş gibi söylüyor? | Open Subtitles | حسنا، لماذا يقول الجميع هذا وكأنّني قمت بشيئ فظيع جدّا |
| Bana göre, herkes bunu unutsun gitsin. | Open Subtitles | قدر ما يعنيني أن ينسى الجميع ذلك |
| Çok güzelsin. Herhâlde herkes bunu söylüyordur. | Open Subtitles | أنت جميلة، أراهن على أن الجميع يقولون لك هذا |
| Ve yarın herkes bunu öğrenecek. | Open Subtitles | حسنٌ، إنّهم موجودون وسيعلم الجميع هذا غدًا |
| Neden herkes bunu sorup duruyor? | Open Subtitles | لما يظل يسألنى الجميع هذا السؤال ؟ |
| Neden herkes bunu yanlış anlıyor? Başka türlü anlaşılabilir mi Saul? | Open Subtitles | لماذا يفهم الجميع هذا بشكل خاطئ ؟ |
| herkes bunu görüyor mu? | Open Subtitles | هل يرى الجميع هذا |
| - Hayır, herkes bunu duyacak! | Open Subtitles | كلاّ، يجب أن يسمع الجميع هذا |
| herkes bunu nasıl biliyor? | Open Subtitles | الآن , كيف يعرف الجميع هذا ؟ |
| Ve bir gün herkes bunu öğrenecek. | Open Subtitles | ويوم ما سيعرف الجميع هذا |
| herkes bunu görsün de. | Open Subtitles | بمجرّد أن يرى الجميع هذا. |
| - Neden herkes bunu soruyor? | Open Subtitles | -لماذا يطرح الجميع ذلك السؤال؟ |
| Neden herkes bunu istiyor benden? | Open Subtitles | لماذا يطلب مني الجميع ذلك ؟ |
| Dünyadaki herkes bunu anladı. | Open Subtitles | يعرف الجميع ذلك. |
| Biliyorum herkes bunu der ama arkadaş kalmak isterim. | Open Subtitles | وأعرف أن الجميع يقول هذا, لكن أريد أن نبقى أصدقاء |
| Bir taksi tutar ayrılırız ve herkes bunu kabullenmek zorunda kalır. | Open Subtitles | نحن وأبوس]؛ ليرة لبنانية فقط الحصول على سيارة أجرة، والجميع سوف يكون فقط للحصول على أكثر من ذلك. |
| Hiçbir işe yaramaz, ama herkes bunu kullanır... | Open Subtitles | لا يحقق شيء و لكن يستمر الجميع بإستخدامه |
| - Kasabada herkes bunu bilir. - Biz öyle biliyoruz. | Open Subtitles | ـ كل من في البلدة يعلمون ذلك ـ لقد اكتشفنا نحن ذلك |
| Fırtınadan önce, gökyüzünde çakan şimşekler gibi ve bu bütün ülkeyi sarmış durumda, herkes bunu konuşuyor. | Open Subtitles | وكأنّه ضوء البرق في السماء الصيفيّة ،قُبيل العاصفة الكبيرة .وجميع ما حواليّ المدينة هو ما يتحدّث عنه الجميع |