| Peder Herman onun yolundan gidecek birini bulduğuna adı gibi eminmiş. | Open Subtitles | اهتم الولد بالفكار الروحية والاب هيرمان كان متاكد انة وجد شخصا |
| Pee-Wee Herman için yaptığım merdivenleri hatırlattı. | TED | يذكرني الأمر بالسلالم التي صممتها لعرض بي وي هيرمان. |
| Sana Herman'dan bahsetmenin zamanı geldi mi pek emin değilim. | Open Subtitles | أتسائل اذا كن حان الوقت لأخبرك عن هيرمان |
| Ardından bana Herman Melville'nin Galapagos Adaları'ndan Encantadas'ın tarifini okudu. | Open Subtitles | ثم قرأ لى وصف "هيرمان ملفيل " لجزر الجالاباجوس المسحورة |
| Herman Melville Tanrının Dünyaya balina olarak döneceğine inanırdı. | Open Subtitles | إعتقد هيرمان ميلفيل الطير يرْجع إلى الأرضِ كحوت |
| Belki Herman vazgeçmeden önce onun bir ülkeyi patlattığını görmek ister. | Open Subtitles | ربما هيرمان يود أن يراها يفجر البلاد قبل أن يستسلم |
| NASIL BiR HIRS iSE Herman... BUTUN DUNYA BUNU ORNEK ALMALI. | Open Subtitles | هذا العالمِ يُمْكِنُ أَنْ يَستعملَ أكثر بكثير منه، هيرمان. |
| Yakında Üstğm. Herman Schultz olmayacak. | Open Subtitles | قريبا ، سوف اللفتنانت هيرمان شولتز لا تعد موجودة. |
| Herman fikrini cesaretle savundu ve yasaları biliyor. | Open Subtitles | هيرمان فقط.. كانت لديه الشجاعة لمواجهة القاضي, وهيرمان فقط الذي يبدو أنه يعرف شيئاً عن القانون |
| - Herman, ne olduğuna bakayım mı? | Open Subtitles | هيرمان.. هل تريدني أن أذهب وأتفقد ما يحدث بالغداء؟ فكرة جيدة يا نيك؟ |
| Bence ihtiyacımız olan kişinin bize sunacak bir şeyleri olmalı, tıpkı Mark Herman gibi. | Open Subtitles | تَعْرفُ، الذي نَحتاجُ ناسَ بالمادةِ لعَرْض، مثل مارك هيرمان. |
| "Herman hayvanların ve balıkların kıyımını her gördüğünde hep aynı şeyi düşünürdü: | Open Subtitles | في كثير من الأحيان وكما كان هيرمان قد شهد ذبح الحيوانات والأسماك، كان دائما لديه نفس الفكره: |
| Herman gibi davranarak mahvetme bunu. | Open Subtitles | لا تُفسد هذه المسرحية بأن تتصرف بحماقة مثل هيرمان |
| Ben, geçen Noel'de Herman Gölü'ndeki iki gencin ve 4 Temmuzda Vallejo'daki golf pistinin orada öldürülen kızın katiliyim. | Open Subtitles | هذا قاتل المراهقين خلال عيد الميلاد الماضي في بحيرة هيرمان والفتاة في الرابع من يوليو قرب ملعب الغولف في فاليخو |
| Sadece şeytanın avukatlığını yapıyorum Bayan Herman. | Open Subtitles | حسنا, أنا فقط أتقمس دور المحامي الشيطان سيدة هيرمان |
| Vietnam savaşı yanlıştı ve ben... ..Billy Herman ahlaki prensiplerime dayanarak karşı çıktım. | Open Subtitles | أنا , ويليام هيرمان, رفضت حرب الفيتنام بسبب مبادئي الأخلاقية |
| Tutuklusun, Sylvester Herman ve Carlo ve Sofia Genova yı öldürmekten | Open Subtitles | هل انت مسؤول عن مقتل سلفستر هيرمان ومقتل كارلو؟ |
| Şimdi o tamamen sakat ve Herman Miller marka koltuğunun onurlu yeni sahibi sensin. | Open Subtitles | وهو الآن خارج على العجز الكامل ، وكنت فخور مالك جديد من هيرمان ميلر له. |
| Herman Scobie nasıl Piyanocu olmaz? | Open Subtitles | كيف يمكن الا يكون هيرمان سكوبي هو رجل البيانو؟ |
| Ama profili Herman Scobie'ye uygularsak bazı farklar çıkıyor. | Open Subtitles | لكن ان طبقت الوصف على هيرمان سكوبي و انظر للاختلاف |