| heyecan ve eğlenceden çok daha iyi bir yol. | Open Subtitles | -أجل ، ذلك أروع من الضحك والإثارة |
| heyecan ve macera istiyorum. | Open Subtitles | أريد المغامرة والإثارة. |
| Açıkçası bir ivedilik, heyecan ve belki de, evet, kaygı hissi var. | Open Subtitles | قف! هناك شعور واضح من الاستعجال والإثارة... وربما، نعم، الخوف. |
| Bütün bu heyecan ve kültür. | Open Subtitles | بكل هذه الثقافة و الإثارة |
| Sıkıcı hayatıma heyecan ve ışık getirdiğin için teşekkür etmiş miydim? | Open Subtitles | هل أنا شكرتك لأنك جلبت البهجة والحماس إلى حياتي الكئيبة؟ |
| ilk baslarda sadece heyecan ve adrenalindi. | Open Subtitles | كان الأمر مجرد بسبب الحماس و الأدرينالين |
| heyecan ve macera. | Open Subtitles | الحركة و الإثارة |
| Fakat ben heyecan ve siniri eşit şekilde hissediyorum, biraz saçmaladım gibi. | Open Subtitles | ولكني أشعر أن التوتر والحماس متعادلان ويجعلاني مشتتة بينهما |
| O sersemletici heyecan ve beklenti duygusu. | Open Subtitles | "هذا الحماس و الترقب الأرعن" |