| Tommy Mizzone: Çok teşekkürler. Burada olduğumuz için çok heyecanlıyız. | TED | تومي مزون: شكرا جزيلا لكم. نحن متحمسون جداً لوجودنا هنا. |
| Ve Parklar Departmanı'yla olan yeni ortaklığımız konusunda çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | و نحن جد متحمسون لأجل الشراكة الجديدة مع قسم الحدائق |
| Bu şubeden çok etkilendik ve bu birleşme için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحن مندهشون جدا بهذا الفرع ونحن متحمسون جدا بشأن هذا الاندماج |
| İşte burada görüyorsunuz, iki eli oluşturmak için kafanın ayrılması görüntüsü yüzünden oldukça heyecanlıyız. | TED | فهنا ترى أننا متحمسين كثيراً بخصوص صورة الرأس الذي ينقسم ليمثل اليدين. |
| Söylediğim gibi, burada noel programı için bulunduğumuz için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحن سعداء جداً اننا هنا نعرض حفلة الكريسماس الخاصة |
| Evet, hayatlarımızda böylesine yeni bir sayfa açacağımız için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نعم، نحن متحمسان جداً لنبدأ هذا الفصل الجديد من حياتنا معاً |
| Biz de gala kıyafetleri için alışverişe çıkmıştık. Çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | ذهبنا لشراء ملابسنا لليلة الافتتاح نحن متحمّسون جداً |
| Çoğunlukla vejetaryen olan ziyafetimize katılabildiğiniz için o kadar heyecanlıyız ki... | Open Subtitles | نحن متحمسون للغاية لتمكنكم من الإنضمام لنا في وجبتنا الشبه نباتية |
| İkinizin birlikte neler başaracağınızı görmek için hepimiz çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | ونحن جميعا متحمسون جدا لمعرفة ما يمكن أن تحققاه معا |
| Evet, bunlar daha ilk günler, fakat meraklı ve heyecanlıyız. | TED | لذا وفي بدايات هذا النطاق الجديد من الابحاث لا اخفيكم اننا متحمسون جداً في خصوصه |
| TK: Gerçekten çok heyecanlıyız, çünkü klinik olarak pratik bir cihaza sahip oluyoruz. | TED | ت.ك. : لذا فنحن متحمسون جداً ، لأنه بإمكاننا الآن الحصول على جهازِ طبي عملي. |
| Bulunduğumuz konum ve yapmak istediğimiz onca şey hakkında heyecanlıyız. | TED | ونحن متحمسون لما وصلنا له و نطمح أن نصل إلى المزيد. |
| Erişebilirlik konusu etrafında büyük bir istişare oluştu, bu konuda geçekten çok heyecanlıyız. | TED | و ثوران كبير للمناقشة حول امكانية الوصول، و نحن متحمسون جداً لذلك |
| - Kusura bakmayın. Sadece çok heyecanlıyız. Sonunda beraber takılacak bir çift bulduk. | Open Subtitles | نحن متحمسين جدا,أخيرا وجدنا ثنائى نخرج معه |
| Hazırlamış olduğumuz gösteriyi size göstermek için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | إلى أول إجتماع لمجموعة المهارات الإجتماعية لفصل الربيع . نحن في المجموعة متحمسين لنريكم |
| Bu yüzden gerçekten çok heyecanlıyız çünkü bizim meydana getirdiğimiz reaksiyonlar sebebiyle aslında daha büyük biyolojik moleküller açığa çıkıyordu. | Open Subtitles | لذا فقد كنا متحمسين جدا لأن التفاعل الحاصل كان في الواقع يشكل جزيئات جيولوجية كبيرة مناسبة |
| Çok heyecanlandılar. Ben de, ama hepimiz gerçekten çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | سعداء جداً ، وأنا أيضاً إننا جميعاً سعداء للغاية |
| Çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحن متحمسان جداً هاورد سيبيع النادي الرياضي |
| Topluluğumuzun en seçkin liderlerini karşınıza çıkardığımız için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحنُ متحمّسون جدًّا لعرض صنيع أبهر قادة مجتمعنا |
| Sizi ağırladığımız için çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | ولكننا سعيدون جدا أن تكون معنا علي متن الطائرة. |
| Elbette ki bizi bir sonraki aşamaya geçirmeye istekli olduğun için son derece heyecanlıyız. | Open Subtitles | بالطبع إننا متشوقون جداً للموافقتك للتصعيد للمرحلة الثانية |
| Bilmeni istiyoruz ki, Başkan ve ben İzlanda'ya ABD adına oynamaya gittiğin için çok heyecanlıyız, Bobby. | Open Subtitles | نريدك أن تعرف أن الرئيس وأنا مسرورون للغاية لأنك ستذهب إلى أيسلندا لتلعب للولايات المتحدة الأمريكية ، بوبي |
| Hepimiz şovun Cumartesi'ye kaymasından dolayı çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | جميعنا سعيدين بتغيير وقت العرض الى السبت |
| Her şeyin umduğumuz gibi gitmesinden çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | نحن جد مسرورين للكيفية التي تفاعلتم بها. |
| Hepimiz çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | جميعنا متحمسات ولا نريد أن ينتهي بنا الحال كي |
| Yani heyecanlıyız ve size borçluyuz. | Open Subtitles | اعنى, اننا مثارين و مدينين لك |
| Bu kampanya konusunda çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | ونشعر بالحماسة حيال هذه الحملة. |