| Evde oyun oynarken fazla heyecanlanır da. | Open Subtitles | إنه يتحمس كثيرا عند لعب الأحاجي |
| Yakışıklı birini görünce heyecanlanır. | Open Subtitles | يتحمس كثيرا كلّما يرى رجلا جذّابا. |
| Başarılı olmuş. Ebeveynler bu konularda heyecanlanır. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} لقد أبلت بلاءاً رائعاً، يتحمس الأباء بشأن أمور كهذه. |
| Dediğim gibi kolay heyecanlanır. Siz farklı mısınız? | Open Subtitles | كما قلت، إنفعالية - وأنت أفضل منها؟ |
| Bayan Bevell biraz kolay heyecanlanır. | Open Subtitles | السيدة "بيفل" إنفعالية قليلاً |
| Çoğu kişi Miami'ye indiğinde heyecanlanır. | Open Subtitles | .. ( معظم الناس يسعدهم التواجد بـ ( ميامي |
| Çoğu kişi Miami'ye indiğinde heyecanlanır. | Open Subtitles | .. ( معظم الناس يسعدهم التواجد بـ ( ميامي |