"hiç ayrılmadı" - Translation from Turkish to Arabic

• لم يغادر
• لم تغادر
• لم يترك

Hayır, onunla daha yeni öğle yemeği yedim. Masadan hiç ayrılmadı.
كلا، تناولت معه الغداء للتو، لم يغادر المائدة

Mahalleden hiç ayrılmadı üniversiteye gitmedi.
لم يغادر الحي قط ولم يستطع الدخول إلى الجامعة

Sanırım bir parçası Julie'yi bulduğumuz berbat küçük odadan hiç ayrılmadı.
أعتقد أن جزءا منه لم يغادر مطلقا تلك الغرفه الرهيبه حيث وجدنا جولي

Beni dinle, Concetta iliklerine kadar Sicilyalı. O adadan hiç ayrılmadı.
سأشرح لك: "كونشيتا" فتاة صقلية أصيلة وهي لم تغادر الجزيرة قطّ

Belki de ruhu hiç ayrılmadı ve kendisi de bu duvarın arkasında saklanıyor.
ربما روحه لم تغادر المكان وهي تختبئ خلف هذا الحائط

Bildiğim kadarıyla o evden hiç ayrılmadı.
على حد علمي لم يترك المنزل ابدا

Walker vazifesinden hiç ayrılmadı. Dante odadan hiç çıkmadı.
لم يترك " وولكر " نقطة حراسته ولا " دونتي " ترك غرفته

Kasabamızdan hiç ayrılmadı... Şimdiye kadar
لم يغادر قريتنا حتى الآن

Bauru'dan hiç ayrılmadı.
انه لم يغادر بارو حتى

Başından hiç ayrılmadı.
إنـه لم يغادر قط

Ama hiç ayrılmadı. Birkaç yıl daha Los Angeles'ta kaldı.
لم يغادر أبداً، بقي في (لوس أنجلوس) لبضع سنوات

William Jefferson Clinton hiç ayrılmadı mı?
بيل كلينتون لم يغادر قط؟

Aynen, buradan hiç ayrılmadı.
نعم, لم يغادر المنطقة

hiç ayrılmadı.
ذلك صحيح. لم يغادر أبداً

- Belki de duraktan hiç ayrılmadı.
ربما لم تغادر المحطة في الاساس

Yada en basidinden hiç ayrılmadı.
أو أبسط من ذلك، هي لم تغادر

Aslında stüdyodan hiç ayrılmadı bile. Ben ödevimi yaptım.
انها لم تغادر الاستديو ابدا

Gerçek Robina Redmond Londra'dan hiç ayrılmadı.
أظن بأن (روبينا ريدموند) الحقيقية لم تغادر لندن أبدا

Çünkü cinayetten sonra Sergei konsolosluktan hiç ayrılmadı.
لأن " سيرغي " لم يترك القنصلية بعد الجريمة

12 yıldır masasından hiç ayrılmadı.
لم يترك مكتبه منذ 12 سنة

Odadan hiç ayrılmadı.
لم يترك الغرفة ابدا