| Eğer o gece kaçmış olsaydın Ortada hiç kanıt olmayabilirdi. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي دليل إذا أنتي أفلتي هذه الليلة |
| Teşekkürler, Danny. Ortağınıza da söylediğim gibi, kaçırılmaya dair hiç kanıt bulamadık. | Open Subtitles | كما أخبرت زميلتك، لم نجد أي دليل على الاختطاف |
| Biliyorum elimde hiç kanıt yok ama bu kadın beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أعرف أنني ليس لدي أي دليل لكن هذه المرأة تحاول قتلي |
| Eğer böyle yapmazsan elimizde hiç kanıt olmaz. | Open Subtitles | إن لم تفعل، لن نتمكن من الحصول على أيّ دليل واضح. |
| hiç kanıt bulamayacağımızı söyledi, demek ki onlar hakkında endişelenecek bir şeyi yok. | Open Subtitles | قال اننا لن نجد اي دليل لذا ليس لديه ما يقلقه بشأنهم |
| - Lionel'ın ne yaptığı hakkında hiç kanıt bulamadık. | Open Subtitles | لأنه لم نعثر أبداً على أي دليل عما كان ليونيل يفعله |
| - Bu teorileri destekleyen hiç kanıt var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي دليل لتأكيد أي من هذه النظريات؟ |
| Bruce Morrison, birinci derece şüpheliymiş ama hiç kanıt bulamamışlar ve ilişki yeterli bir sebep olarak görülmemiş. | Open Subtitles | بروس موريسون كان مشتبه به رئيسي لكنهم لم يجدوا أي دليل و العلاقة لم ينظر إليها على أنها دافع كافِ |
| Hap kullanıp kullanmadığını da merak ediyorum ama hiç kanıt bulamadık. | Open Subtitles | و تساءلت ان كان يتعاطى الحبوب أيضا لكننا لم نتمكن من إيجاد أي دليل |
| hiç kanıt yok ama karakolun ortasında ona bağırıp çağırdım. | Open Subtitles | لا يوجد أي دليل على أنني فعلت شيء لكنني انفجرت غضبا عليها امام جميع الموظفين بالقسم |
| hiç kanıt yok ama karakolun ortasında ona bağırıp çağırdım. | Open Subtitles | لا يوجد أي دليل على أنني فعلت شيء لكنني انفجرت غضبا عليها امام الجميع |
| - İtiraf etti ama hiç kanıt çıkmadı. | Open Subtitles | حسناً، لقد أعترف بالأمر لكن لم يكن هناك أي دليل ابداً |
| Hey, Castle'a saldıran şeytani saldırganı tanımlayabilmemiz için hiç kanıt var mı? | Open Subtitles | أي دليل للمساعدة في تحديد هوية المهاجم الشيطاني لكاسل؟ |
| hiç kanıt bulamamamızın nedeni, belki de katilin öyle istemesidir. | Open Subtitles | ربّما السبب في عدم عثورنا على أي دليل .لأن هُناك أحدٌ لا يُريدنا أن نجدها |
| Sanıyordum, ama hiç kanıt yoktu. | Open Subtitles | فكرت بذلك ، ولكن لايوجد أي دليل |
| - Barajı havaya uçurduğumda, eksik çimentoyla ilgili hiç kanıt kalmayacak ve 15 milyonla ayrılacağım. | Open Subtitles | ) -ما إن أفجّر السدّ ، لن يكون هناك أي دليل على خرسان مفقود وسأهرب ومعي 15 مليون. |
| Bak, hiç kanıt olmadan ben ne yapabilirim? | Open Subtitles | ،إنظري، بدون أيّ دليل ما الذي يمكنني فعلُه ؟ |
| O helikopterde olduğuma dair elinizde hiç kanıt yok. | Open Subtitles | ليس لديكم أيّ دليل أنّي كنتُ في تلك المروحيّة في تلك الليلة. |
| Bildiğini biliyorum ki, ellerinde hiç kanıt yok. | Open Subtitles | ¶أعرف أنّك تعلم¶ ¶أنّهم لا يملكون أيّ دليل¶ |
| Ben de orada hiç kanıt var mı diye bakarım, bozulmadan önce. | Open Subtitles | سوف ابحث فيما اذا كان هناك اي دليل متبقي,قبل ان يختفي |