| Gerçekten, ama onu tedavi etmek için bilgiye ihtiyacım var ve şu anda bunun hiçbir açıklaması yok. | Open Subtitles | لكنّي أحتاج شيئاً لأعالجه... و الآن لا يوجد أيّ تفسير. |
| Başka hiçbir açıklaması yok. | Open Subtitles | أقصد، ليس هناك أيّ تفسير آخر. |
| Etrafa özen gösteriliyordu, neredeyse sterildi, yani oraya nasıl gittiğinin hiçbir açıklaması yoktu. | Open Subtitles | تلك الغرفة الزجاجية كانت نظيفة ومحظورة أيضاً لذلك لا يوجد تفسير لوجود مشبك ورق على الأرض |
| Ama nasıl kaçtığının hiçbir açıklaması yok. | Open Subtitles | إذاً لا يوجد تفسير لكيفية إختفائه ؟ |
| Böyle bir şeyi görmenin hiçbir açıklaması olamaz. | Open Subtitles | عندما تقول شيء كهذا، فلا يوجد تفسير |
| Mümkün olan hiçbir açıklaması yok. | Open Subtitles | لا يوجد تفسير لهذا |
| Yaptığınızın hiçbir açıklaması yok. Louis'i geri almak durumunda kalabilirim. | Open Subtitles | لا يوجد تفسير لما فعلتم |
| Yaptıklarının hiçbir açıklaması yok mu? | Open Subtitles | -ألا يوجد تفسير لتصرّفه؟ |