| Birkaçımız bu işe bulaştı ama şirketin çoğu çalışanının senin yaptıkların hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | القليلمنامتورطون، ولكن الغالبية العظمى من هذه الشركة ليس لديها فكرة عما تقوم به. |
| Ama şu anda yas tutma zamanı ve bunu nasıl yapacağına dair hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | والآن إنه وقته ليحزن ، وهو بالتأكيد ليس لديه فكرة كيف يفعل هذا |
| Meksika kartelinden birkaç adamla birlikte havaya uçurulmuş, ve DEA'in bunun ne demek olduğu hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | لقد تم تفجيره مع شخص ما من منظمة الكارتل المكسيكية وكالة مكافحة المخدرات ليس لديهم فكرة كيف حدث ذلك |
| Kız küvette yatıyor, bizimkinin oraya niye girildiği hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | هي مستلقية في حوض الاستحمام, و هو لم تكن لديه أدنى فكرة و قام بفتح الماء |
| Zavallı adamın neyin içinde olduğuna dair hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | أعني، ذلك الرجل المسكين ليس لديه أي فكرة عما ينتظره |
| Kendine nasıl bakacağına dair hiçbir fikri yok onun. | Open Subtitles | ليس لديه اي فكرة عن كيفية الأعتناء بنفسه |
| Bir kere daha denedik ama nereden kaçtığına ya da ne kadar dolandığına dair hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | يمكننا ان نجرب مرة اخرى لكن ليس لديها فكرة عن مكان هربها او مقدار الوقت الذي كانت تائهة فيه |
| Evet, hiçbir fikri yok. Harika bir şey. | Open Subtitles | نعم , ليس لديها فكرة هذا رائع. |
| Ve hiçbir fikri yok mu? | Open Subtitles | و ليس لديها فكرة ؟ |
| Şimdi gözümüzü onun üzerinde tutmalıyız. Gerçek planımız hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | ،الآن بوسعنا أن نراقبه ليس لديه فكرة عن خطتنا الحقيقية |
| Arnold'un durumunu anlatacak kişi başlayamadan, biri, "Felaket. Felaket. Bu çocuğun hiçbir fikri yok. | TED | قبل أن يقدم الشخص حالة أرنولد، قال أحدهم: "كارثة، كارثة. هذا الفتى ليس لديه فكرة. |
| Kadınıyla nasıl konuşacağına dair hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | ليس لديه فكرة كيف يتحدث مع امرأته |
| Çoğu insanın, emisyon nebulası ve gezegen nebulası arasındaki farka dair hiçbir fikri yok. | TED | معظم الناس ليس لديهم فكرة عن الاختلاف بين، انبعاث السديم و السديم الكوكبي. |
| İnsanların seks hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | الناس ليس لديهم فكرة عن الجنس. |
| Bunun 10 yıl önce olduğuna dair hiçbir fikri yok mu? | Open Subtitles | ليس لديه أدنى فكرة أنه قد مرت 10 سنوات ؟ |
| Nasıl sorumlu bir yetişkin gibi davranacağına dair hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | ليس لديه أي فكرة عن كيفية التصرّف كشخص بالغ مسؤول. ...أوه. |
| Neler yapabileceğim hakkındı hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | ليس لديه اي فكرة عما يمكنني ان افعل له |
| Şaşkına dönmüş durumda çünkü neler olduğuna dair hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | إنه مذهول لأنه لا يملك أدنى فكرة عما يحدث |
| Çarpıcı olan şey şu: Deneğin, desenlerin anlamı hakkında hiçbir fikri yok; ama doğru düğmeye basmada iyiye gidip gitmediğini görüyoruz. | TED | الآن، هذا هو المثير الشخص ليست لديه فكرة عما تعنيه أي من تلك الأنماط، لكننا سنرى إن كان سيكتشف أي زر هو الصحيح، |
| hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | ليس لديه جواب |
| Ya silahın nerede olduğunu biliyor ve bizimle oynuyor ya da hiçbir fikri yok, bu durumda vakit kaybediyoruz. | Open Subtitles | إما أنها تعلم أين السلاح و تعبث بنا أو أنها ليس لديها أدنى فكرة و نحن نضيع وقتنا هنا |
| Annesinin bu konuda hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | والدتها لم تكن لديها أي فكرة انه ليس منزلا |
| hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | لا يملك أي فكرة |
| Hayır, yok, ne kadar şanslı olduğu hakkında hiçbir fikri yok. İkimize de sahip olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | كلا، لا يدري كم هو محظوظاً محظوظ أن لديه كلينا |
| Kim olduğuyla ilgili hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | لم يكن لديه فكرة عمن كان |