| Soğuk bir termos gibi hiçbir işe yaramıyor. | Open Subtitles | انها عديمة الفائدة كالعبوة التي تحفظ المياه الساخنة و الباردة |
| B.M. hiçbir işe yaramıyor, Dış İşleri Bakanlığı demokratlarla dolu ve görünüşe göre uluslararası af örgütü sadece mum yapıp satan bir firmaymış. | Open Subtitles | ,الأمم المتحدة عديمة الفائدة و وزارة الخارجية مليئة بالديموقراطيين و تبين أن منظمة العفو الدولية |
| Karşı koymak hiçbir işe yaramıyor. | Open Subtitles | تلك المظاهرات كانت عديمة الفائدة. |
| Bana bağırmak için sana para ödediğime memnunum ve aptal olduğumu söylediğin için, ama hiçbir işe yaramıyor. | Open Subtitles | وقد تمتعت حقا بدفع لك و الصراخ في وجهي وتقول لي احمق ، لكن هذا لا يجدي |
| Bu arada, terapi hiçbir işe yaramıyor. | Open Subtitles | -وبالمناسبة، العلاج النفسيّ لا يجدي |
| - hiçbir işe yaramıyor terapi. | Open Subtitles | - العلاج لا يجدي |
| Sanquinatum venetus barkael meh. Dur, hiçbir işe yaramıyor. | Open Subtitles | -توقّف، توقّف، هذا لا يجدي . |