| Ağır madde kullanımına ya da damardan aldığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك دليل على مواد أثقل أو استخدام المخدرات عن طريق الحقن. |
| Julia, kardeşinin yanında biri olduğuna dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | سيدتي ليس هناك دليل لوجد شخص كان مع أختكِ |
| Bulutların küresel ısınmayı yavaşlatacağına dair gözlemsel hiçbir kanıt yok. | TED | لا توجد أدلة تم رصدها تدل أن الغيوم ستكون فعالة في الإبطاء من الاحتباس الحراري. |
| Varsayımını destekleyecek hiçbir kanıt yok, Michael. | Open Subtitles | لا توجد أدلة أولية تدعم إفتراضك يا مايكل |
| hiçbir kanıt yok, göt herif! | Open Subtitles | ليس ثمة دليل, ايها الأحمق اللعين! |
| Buna dair elinizde hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | إنّكم لا تملكون أيّ دليل على هذا أو أيٍّ كان |
| Ve bunu Latin asıllı bir öğrencinin yaptığına dair hiçbir kanıt yok! | Open Subtitles | ولا يوجد دليل على ان طالب لاتيني قام بذلك |
| Şey, evet, tabiki de şüpheleniyor, ama elinde hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | نعم ، إنه مرتاب بالطبع لكنه ليس لديه أي إثبات |
| Uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğimize ya da örtbas ettiğimize dair hiçbir kanıt yok ki. | Open Subtitles | ليس هناك دليل على عمل متعمد أو التغطية عليه |
| - hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك دليل على ذلك هناك دليل |
| Eşinin kaybolmasıyla bağlantısını sağlayan hiçbir kanıt yok | Open Subtitles | ليس هناك دليل حسي يربطه بإختفائها |
| Bunun işe yaradığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | الذي كنا معتادين عليه كتجمّعات سكانيّة". حسناً، ليس هناك دليل على أنّها أجدت نفعًا، |
| Miranda Roman'ın orada kaldığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك دليل أنّ (ميراندا رومان) قد مكثت هناك على الإطلاق. |
| Pack'in Danny'ye saldırdığına dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | . ليس هناك دليل على أن (باك) هاجم (داني) |
| Artık adam kaçırmayla ilgili olarak hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | الآن لا توجد أدلة لإدانتنا بعمليّة الإختطاف |
| Elimizde neredeyse hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | تقريباً لا توجد أدلة |
| hiçbir kanıt yok, göt herif! | Open Subtitles | ليس ثمة دليل, ايها الأحمق اللعين! |
| - Elimizde hiçbir kanıt yok ama. Yapma, Quinn. | Open Subtitles | ليس لدينا أيّ دليل |
| Muriel'i katil sanıyorduk ama bak işler nasıl da değişti. Elimizde hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | اعتقدنا أن (ميوريال) القاتلة بادئ الأمر ليس لدينا أيّ دليل |
| Ama Whitney Miller ya da Kristal Göl'e giden diğer çocukların başına bir şey geldiğine dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | ولا يوجد دليل على ذلك ذلك ما حدث مع (ويتني ميلر) وهو ما حدث كذلك للأولاد الاخرين في بحيرة الكريستال |