| Yasalar olmasa ne olur? Neden tam bir hiçlik yok? | TED | لماذا يوجد قوانين من الأساس؟ لماذا يوجد العدم المطلق؟ |
| Neyse, yani hiçlik ve olası en üst gerçeklik arasında çeşitli özel gerçekler var. | TED | على أي حال، بين العدم وأقصى واقع ممكن، عوالم استثنائية متنوعة. |
| Hayır, onunla kalacağım. Çatlaklar ve hiçlik. | Open Subtitles | أظن أنني سأبق معها هي و الشقوق، الألم، العدم |
| Yani hiçlik, karşı özdek demek ve... bu tamamen farklı bir konu! | Open Subtitles | .. حسناً ، اللاشيء يعني لا يهم ، و ! هذا .. |
| Annem ölüyordu, korkuyordu, her yeri titriyordu ve bir hiçlik dünyasına girmek istemediğini söylüyordu. | Open Subtitles | كانت أمي تحتضر , و كانت خائفة و ترتعد و قالت أنها لا تريد فقط الدخول إلى عالم من العدم |
| "...öldüğünüzde, sonsuz bir hiçlik içinde kaybolmazsınız. | Open Subtitles | عندما تموت فأنت لا تتوارى في أبدية من العدم |
| Sanki, doğa bana hiçlik üretmek için izin vermiyormuş gibi. | Open Subtitles | تنهار على نفسها. كما لو أنه الكون لا يسمح لي بصنع العدم. |
| Yani, hiçlik, bir göz kırpma zamanı içinde tiryonlarca kere görünen ve kaybolan sanal parçacıkların kaynaşan yığını olarak görünmektedir. | Open Subtitles | على ما يبدو، العدم هو في الواقع كتلة تغلي من الجسيمات الافتراضية، تظهر وتختفي تريليونات المرات في غمضة عين. |
| Kaynağımız olan "hiçlik"le içine çekildiğimiz | Open Subtitles | هناك علاقة عميقة بين العدم الذي منه نشأنا |
| Ama şu an, hiçlik içinde parçalanıyor, ve bunu durdurabilecek hiç bir şey yok. | Open Subtitles | ولكنها الآن تتجه إلى العدم ولا أحد يوقفها |
| Bu arada, elimizde bu denklem olsa dahi, Tanrı + hiçlik = Dünya, şimdiden bir sorun var: Neden Tanrı var ki? | TED | بالمناسبة، حتى لو لدينا هذه المعادلة، الله + العدم = العالم، هناك مشكلة بالفعل: لماذا يوجد الله؟؟ |
| Tanrı'yı denklemden çıkaralım: Elimizden _____ + hiçlik = Dünya kalıyor. | TED | لنُخرج الله من المعادلة: لدينا ــــ + العدم = العالم. |
| Ama ben bir Batılıyım ve hâlâ varoluş bulmacasını düşünüyorum ve elimde ________ + - bir dakikaya işler ciddileşecek, o yüzden - _______ + hiçlik = Dünya | TED | لكني غربي، ولازلت مهتم بلغز الوجود, لذا لدي ـــ + ـــ سيصبح الأمر جادًا بعد قليل, إذًا ـــ ــــ + العدم = العالم. |
| Bir tarafta tam bir hiçlik var ve öbür tarafta ise, diğer aşırı uçtaki her akla yatkın dünyayı kapsayan gerçeklik görüşü: En üst olası gerçeklik. Hiçlik: en basit olası gerçeklik. | TED | لدينا العدم المطلق على جهة، ولدينا هذه النظرة للوجود التي تشمل كل العالم الممكن تصوره على الجهة المقابلة: أقصى واقع ممكن، العدم، أدنى واقع ممكن. |
| hiçlik ayrım yapmıyor. | Open Subtitles | إنَّ "العدم" لا يُميِّز أحداً على الآخر. |
| Torricelli ve Pascal tarafından işaret edilen hiçlik, şimdi bir "şey" görünüyordu, ışık dalgalarını taşıyan gizemli bir madde... | Open Subtitles | العدم الذي لمح من قبل (توريتشيللي) و(باسكال) - يبدو الآن أن يكون شيئا مادة غامضة التي تنقل موجات الضوء. |
| Eğer Budist'seniz, burada bir durmak isteyebilirsiniz çünkü aslında elinizde kalan hiçlik = Dünya ve denklemin simetriği olan Dünya = hiçlik. | TED | الآن، لو كنت بوذيًا، قد ترغب أن تتوقف هنا حقًا، لأن في الأساس ما حصلت عليه هو العدم = العالم، و في حال تطابق الهوية, ذلك يعني العالم = العدم. |
| "hiçlik yerine bir şeyler olduğu için kendiliğinden yaratılış bir sebeptir. | Open Subtitles | الخلق العفوي هو السبب لوجود شيء عوضاً عن اللاشيء |
| Galaksinin sonuna gittiler hiçlik diyarına ve bu hale geldiler. | Open Subtitles | لقد جاءوا إلى حافة المجرة إلى مكان اللاشيء... وهذا هو ما أصبحوه |
| Derin, sonsuz, ebediyen bomboş bir hiçlik hissi. | Open Subtitles | عدم عميق لا نهائي ، عدم كله خواء |