| Konuşmamı sonlandırmaya hazırlanırken, dokuz yıl öncesinden bir hikâyeyle başladım ve bir tanesiyle bitireceğim. | TED | وبينما أستعد لأختتم، بدأت بقصة بدأت منذ تسع سنوات وسوف أنهي بواحدة أخرى. |
| Yeni restorasyon hikâyesi olmadan başarısız olmaya devam eden o eski hikâyeyle sıkışmış durumdayız. | TED | دون تلك القصة الجديدة، نحن عالقون بقصة قديمة فاشلة والتي في فشل مستمر. |
| Polise, dandik bir hikayeyle gidersek.. | Open Subtitles | لو ذهبنا للشرطة بقصّة غير كاملة |
| Fakat bir kilisenin camlarının büyülü bir şekilde patlamasını basit bir hikayeyle kurula sunup onları inandırmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | لكن أتعلم مدى صعوبة إقناع مجلس ... المدينة بقصّة التسرُّب الغازيّ حين تنفجر عدّة نوافذ في كنيسة على نحوٍ سحريّ؟ |
| Olmadı elimizdeki hikayeyle paldır küldür odasına dalacağım. | Open Subtitles | . لا يمكننى إقحامه هكذا بالقصة التى لدينا |
| Bu kişilerin hikayeyle ilişkisi olmayabilir veya haberin ele alınış şeklinden çıkar sağlayabilirler. Anonimlikleri, verdikleri bilgi için sorumlu tutulmamalarını sağlar. | TED | الذين يمكن أن يكونوا أشخاصًا لديهم اتصال صغير بالقصة أو لهم مصلحة ما في التأثير على التغطية كونهم مجهولين يجعلهم غير قابلين للمحاسبة على المعلومات التي وفروها. |
| Tüm gece Noah Shapiro'ya göndereceğim hikayeyle uğraştım. | Open Subtitles | كنت مستيقظا طوال الليل اُنهي القصه لـ نوح شابيرو |
| Biraz daha araştırma yaptım, her haberde hastalığı inanılmaz bir hikayeyle başlıyor. | Open Subtitles | لقد أجريت القليل من البحث (ووجدت أن كل مقالة عن (تاي تبدأ بحكاية مذهلة عن مرضه |
| Japon olduğum için Japon balıkçı köylerinden bir hikâyeyle başlamak istiyorum. | TED | أنا من اليابان، لذلك أرغبُ أن أبدأ الحديث بقصة عن قرى صيد الأسماك اليابانية. |
| Bize uyduruk bir hikâyeyle gelmiştiniz. | Open Subtitles | لقد أتيت إلي بقصة واضح أنها معدة بشكل واضح |
| Biri de bana böylesine çılgınca bir hikâyeyle gelseydi ofisimden tekmeleyerek atardım. | Open Subtitles | أعرف يا أبتاه، أي شخص كان سيأتي ليّ بقصة مجنونة كهذه لكنت سأطرده من مكتبي |
| Her gece birileri bambaşka.. ..bir hikayeyle gelirdi. | Open Subtitles | وكلّ ليلة يدخل شخص جديد بقصّة شيّقة. |
| İzin ver bir hikayeyle hafızanı tazeleyeyim. | Open Subtitles | دعني أُنعش ذاكرتك بقصّة. |
| Bir hikayeyle başlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبدأ بقصّة. |
| Sizden bana tüm hikayeyle birlikte gelmenizi isteyeceğim dedektif. | Open Subtitles | كي أطلب أن تعود لي بالقصة كاملة محقق |
| Onun bu hikayeyle hiç alakası yok. | Open Subtitles | نعم هذه ليس لديها علاقة بالقصة |
| hikayeyle bağlantı kurmak için "tecavüz" başlıkta olmak zorunda. | Open Subtitles | يجب على "الإغتصاب" أن يكون في العنوان حتى يتصل بالقصة |
| Yani insanlar böyle saçma bir hikayeyle dolduruşa mı getirildi? | Open Subtitles | ...لذا لقد صدق الناس هذه القصه السخيفه التى قدمت لهم؟ |
| Biliyorlar ki akıllı bir jüriyi karartılmış bir hikayeyle kandıramazlar. | Open Subtitles | لأنهم يعرفون ان القصه المنقحه لن تتقبلها هيئه محلفين ذكيه جداً |
| Zairon'a mantıklı bir hikayeyle dönecekler. | Open Subtitles | سوف يعودون إلى (زايرون) بحكاية قابلة للتصديق |