| Peki, bana özellikle anlatmasını istemediğin bir hikaye var mı? | Open Subtitles | حسن، هل هناك قصة محددة لا تريد أن يخبرني بها؟ |
| Okyanusta bir taşı taşırken sorun yaşayan ve taşı düşüren denizcilerle ilgili bir hikaye var. | TED | هناك قصة حول هؤلاء البحارة الذين كانوا ينقلون أحد الأحجار عبر المحيط حين تعرضوا لمشكلة ما فوقع الحجر في الماء. |
| Burada gerçek bir hikaye var, bir çeşit entrika, komplo... Sana bahsettim mi? | Open Subtitles | هناك قصة حقيقية هنا، شيء مثل مؤامرة تقميص، الم اقل لك؟ |
| Neyse ki bende senin daha bilmediğin bir sürü hikâye var. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ لديّ الكثير من القصص التي لا تعرفهــا بعد |
| Ama ofislerin duvarları ve dosyaları arasında, pek çok hikaye var. | Open Subtitles | لكن هناك بعض القصص التي هربت من جدرانهم وملفات مكاتبهم |
| O kasada bir hikâye var. Kendim gördüm. | Open Subtitles | ثمة قصة في تلك الخزنة لقد رأيتها بنفسي |
| her kavşakta , yepyeni bir hikaye var sana ve bana yolumuzda | Open Subtitles | وفي كل منعطف بالطريق هناك قصة جديدة لك ولي الطريق |
| Bir hikaye var Riddick Furyanların bebekleri ile ilgili... | Open Subtitles | هناك قصة يا ريديك عند بعض الفيورين الذكور الصغيرة |
| Yarın "İnanç Mirası Öğrenci Gazetesi"nde işlenecek bir hikaye var. | Open Subtitles | هناك قصة ستنشر غداً في صحيفة التراث الإيماني الطلابية |
| bana uyan bir hikaye var ama delil olmadan bu... sadece bir hikaye. | Open Subtitles | هناك قصة تثير شكوكي, و لكن بدون دليل تكون مجرد قصة |
| Arasam iyi olacak. Anlatamayacağım bir hikaye var. | Open Subtitles | من الأفضل أن أجري مكالمة هناك قصة رائعة لن أخبرهم بها |
| İki casus ile ilgili bir hikaye var, biri Fransız bir dük, diğeri de İtalyan Kontu. | Open Subtitles | هناك قصة عن جاسوسان دوق فرنسي، وكونت إيطالي |
| Merhaba, verandadaki sallanan sandalyeyle ilgili bir hikaye var mı acaba? | Open Subtitles | مرحباً كنت أتسائل إذا كانت هناك قصة وراء هذا الكرسي الهزاز على الشرفة |
| Yani, annenle ilgili şu hikaye var iddialara göre sen dört yaşındayken seni bir tarlada bırakmış ve ''Tamam, eve yürü'' demiş. | TED | أقصد ,هناك قصة متعلقة بأمك حسبما يقال, تركتك فى أحد الحقول و أنت فى الرابعة من عمرك و قالت لك "حسنا,فلتمشى إلى البيت." |
| Ama öyle bir hikaye var ki, geceleri uyumamı engelliyor ve iste bu Doaa hakkında. | TED | لكن هناك قصة واحدة تؤرقني طوال الليل إنها عن "دعاء"، |
| Smallville' de bir hikaye var, ve bu hikayeye adımı yazacağım. | Open Subtitles | هناك قصة هنا في "سمولفيل" وسأضع اسمي عليها |
| Hala bilmedigimiz bir hikaye var. | Open Subtitles | هناك قصة هنا لا نعرف عنها حتى الآن |
| Michael Sullivan hakkında bir sürü hikâye var. | Open Subtitles | إن هناك العديد من القصص عن مايكل سوليفان |
| Ben de bir sürü hikaye var. | Open Subtitles | أستطيع أن أخبرك بعض القصص |
| Lyndon B. Johnson'la ilgili sevdiğim bir hikâye var. | Open Subtitles | ثمة قصة أحبها عن الـ(ال بي جاي) |