| Bu çok güvenli bir prosedür, evlât. Hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | هذه عملية آمنة جداً يا بني لن تشعر بأي شيء |
| Sonunda suçluluk, pişmanlık veya herhangi bir şey hissetmeyeceksin; | Open Subtitles | فى النهاية لن تشعر بالذنب أو تأنيب الضمير او اى شىء سوى الظلام الحالك |
| Bu biraz acıtacak. Sonrasında, söz veriyorum, acı hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | سيؤلم هذا قليلا و بعدها أعدك ألا تشعر بأى ألم |
| Söz ver bana, güzel şeyler yaşamaya çalışırken kendini kötü hissetmeyeceksin, tamam mı? | Open Subtitles | عديني انكِ لن تشعري بالسوء في المحاولة في عيش أيام جيده . حسنا |
| Bir sonraki şeyi hissetmeyeceksin ve bu, benim sana hediyem. | Open Subtitles | لن تشعري بما سيحصل لاحقاً و هذهِ هي هديتي لكِ |
| Merak etme Ambar, lazerle hiç bir acı hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | لاتقلقى أمبار بتقنية الليزر أنتى لن تشعرى بالألم حتى |
| Bundan sonra boynundan aşağısını hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تشعر بأي شيء مجدداً من أسفل رقبتك و إلى نهاية جسدك |
| Tüm dişlerini kaybetmek hoşuna gitmeyecek ama acı hissetmeyeceksin... | Open Subtitles | إنكَ لن تستمتع بإخراج كل أسنانك لكنك لن تشعر بشيء |
| İyi haber, hiçbir şey hissetmeyeceksin; ama acıyı hissedeceksin. | Open Subtitles | اخبار جيدة انت لن تشعر بي شيء لكنك ستشعر بالألم |
| Sana çok güçlü bir anestetik vereceğim, böylece işlem süresince hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | سوف احقنك بمخدر قوى جدا حتى لا تشعر بشئ خلال العمليه |
| Sana çok güçIü bir anestetik vereceğim böylece işlem süresince hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | سوف أعطيك مخدر قوي حتى لا تشعر بشيء أثناء العملية |
| Ve madem bu konuda kendini suçlu hissetmeyeceksin, kesinlikle eminim ki ben öyle hissedeceğim. | Open Subtitles | واذا لم تشعر بالذنب من أجله أنا متأكدهـ أنك ستشعر لاحقاً |
| Tamam, kapsül aktif hale gelirken ortaya çıkan soğukluk dışında hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | حسناً ، جيد لن تشعر بأي شيء ماعدا إنفجار بارد عندما تُنشّطُ السنفةَ أولاً |
| Nevraljin varsa hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | ولو كنتَ مصاباً بالتهاب الأعصاب، فلن تشعر بدخوله |
| Seni kaybettiğin şeye dair anılarla baş başa bırakacağım ama onun için bir daha asla tutku hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | تذكر، أننىسأتركذاكرتكعماحدثهُنا، ولكنك لن تشعر بأى عاطفة ناحيتها مُجدداً. |
| Tamam, prenses, daha önce de söylediğim gibi, hiçbir şey hissetmeyeceksin bile. | Open Subtitles | حسناً كما أخبرتك من قبل لن تشعري بأي شئ. |
| Çünkü biliyordum ki benim sana karşı hissettiklerim kadar asla sen bana karşı hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | لأنني بمجرد أن عرفت أنك لن تشعري أبداً بنفس الطريقة نحوي كما أشعر نحوك |
| Ama bana güven, kendi çocuğun olduğunda böyle hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | ولكن ثقي بي حين تحصلين على طفلك فلن تشعري بهذا |
| Sadece anestetiği verdiğimde. Sonra bir şey olmayacak. Hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | فقط عندما أضع المخدر, بعدها ستكونين بخير, لن تشعري بشيء |
| Biliyorum ama seni uyutacaklar yani hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | أعرف، لكنهم سيجعلوكِ تنامي، لذا لن تشعري بأي شيء. |
| Sana sakinleştirici vereceğiz Anna. Hiç acı hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | انا,سوف نقوم باعطائك المهدئات,لن تشعرى باى الم |
| Bundan böyle, sen ailenin yokluğunu hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | من الآن لن أتركك تحس بغياب أبويك |