| Bana Herr Binbaşı diye hitap et. | Open Subtitles | يجب ان تناديني بسيدي الميجور حينما تتحدث الي |
| Benim beyaz saçlarımın değeri, haddimi aşmadan güzel kadınlara hitap edebilmemdir. | Open Subtitles | لكن احدى حسنات شعري الأبيض هي يمكنني أن أخاطب المرأة الجميلة دون الظنون الوقحة |
| Zihnimde, kalbimde, kendi kendime, size nasıl hitap ediyorum, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين ماذا أناديك في عقلي وفي نفسي وفي قلبي ؟ |
| Evde resmen anne-baba diye hitap ederlerdi. | Open Subtitles | أعتادوا على مخاطبة أبائهم بشكل رسميّ في البيوت |
| - Bana o şekilde hitap etmeyeli uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | -مضى وقت طويل على مناداتك لي بهذا -جئت لأطلب مساعدتكِ |
| Sen de bana Ted demeye devam et, biz burada birbirimize sadece ismimizle hitap ederiz. | Open Subtitles | وأنت إستمري في مناداتي ، تيد ومع بعضنا سوف ننادي بعضنا الأخر بأسامينا |
| Bana hitap etme, zenci-sever Yahudi çocuk. Sadece dinle. | Open Subtitles | لا تدعوني بشيء يا عاشق الزنوج فقط استمع إلي |
| Ne farkeder? Ne istersen öyle hitap et. | Open Subtitles | من يحفل بذلك ناديني بما يحلو لكِ |
| Bay Crump. İstersen başka bir isimle de hitap edebilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أفكّر في شيئ ما عدا ذلك أنا أودّ أن أدعوك. |
| Temelde yüz yüze arkadaşlığa özlem duyan insana hitap ediyor. | TED | إنها تخاطب لهفة إنسانية أساسية للحصول على صحبة وجهًا لوجه. |
| Annenin sana hitap ettiği gibi konuşma benimle. | Open Subtitles | لا تناديني بأي اسم من أسماء حيوانات أمك الأليفة |
| Sadece annem böyle hitap eder ve 40 derece ateşli olmayı buna tercih ederim. | Open Subtitles | أمي الوحيدة من تناديني هكذا وأفضل حمى درجتها 40 |
| Aydınlatma ihtiyacı hissettim de, büyükannem bana "ay çöreği" diye hitap eder. | Open Subtitles | علي توضيح تلك الجملة " بقولي أنها تناديني ب " فطيرة القمر |
| Sayın hakim, mahkemeye hitap edebilir miyim? | Open Subtitles | هـلّ لي أن أخاطب المحكمة يا حضرة القاضي؟ |
| İşleyişe göre şimdi sana ne diye hitap edeceğimi söylersin. | Open Subtitles | ما يجب فعلهُ الآن هو أن تقول لي ماذا تريد أن أناديك |
| Lütfen tanığa, müvekkilime hitap etmeyi bırakmasını söyleyin. | Open Subtitles | من فضلك اطلب من الشاهدة أن تمتنع عن مخاطبة موكلي |
| Ben de sana adınla hitap edebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني مناداتك بإسمك الأوّل أيضاً؟ |
| İlk okuldayken herkes bana böyle hitap ederdi. | Open Subtitles | اعتاد الناس على مناداتي بهذا الاسم في الابتدائية |
| Neden bana kızlık soyadımla hitap ediyorsun pislik? | Open Subtitles | لماذا تدعوني باسمي قبل الزواج أيها المغفَل العجوز؟ |
| Öncelikle bana Pops diye hitap et. Ayrıca seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | اولاُ, ناديني "بوبز", وثانياً ليس لك دخل. |
| Peki size nasıl hitap edeyim? Kont? Sinyor Lupo? | Open Subtitles | حسناً ماذا أدعوك الأن كونت سنيور لوبو أو توماسو |
| Birader, bu insanlara söylev çektiğinde tümüne hitap ettiğinden emin ol. | Open Subtitles | ،عندما تخاطب السكان احرص أن يصل صوتك للكل |
| ...bana "Ajan Bristow" şeklinde hitap edeceksin. | Open Subtitles | أنت أن تخاطبني كوكيل بريستو. |
| Öyle uzun zamandır böyle hitap ettim ki, kimse başka bir isimle tanımıyor. | Open Subtitles | لقد كنت أناديها بهذا الإسم منذ فترة طويلة لا أحد يناديها بإسم آخر. |
| Belki de sadece insanlar sana gerçek isminle hitap ettiğinde mutlu olabiliyorsun: domuz. | Open Subtitles | :لكنني أفهم التالي خنزير جشع مثلك يمكن أن يكون سعيداً ان تمت مناداته بالخنزير |
| "Biri bir kere sana at diye hitap ederse, burnuna yumruğu indir. | Open Subtitles | -أول مرة شخص ينادي علي حصانك إضربه في أنفه |
| Bu, Bronx kasaba başkanında çektiğim bir fotoğraf- hapishanede değil evinde çocuklarıma hitap ederken. Onlara bu işin bir parçası olduklarını hissettirirken. | TED | هذه صورة أخذتها لرئيس حي برونكس، يخاطب طلابي في منزله، وليس في السجن. يجعلهم يشعرون بأنهم جزء منه. |