| Ama yaratmaktan ve paylaşmaktan da hoşlanıyoruz. | TED | ولكن يبدو أننا أيضًا نحب أن نصنع، ونحب أن نشارك. |
| buraya bir gazete, Allah esirgesin sigara almaya gelen insanlara kendimizi daha önemli göstermekten çok hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | نحن, نحب ان نعتبر انفسنا وكاننا اكثر اهميه من الناس اللذين ياتون هنا ليشتروا جريده او العياذ بالله, سجائر |
| Aynı şeylerden hoşlanıyoruz, aynı kitapları okuyoruz ve aynı tip müzkleri dinliyoruz. | Open Subtitles | نحن نحب نفس الأشياء نقرأ نفس الكتب و نستمع لنفس النوع من الموسيقى |
| Neyse, her şey için biraz erken ama kesinlikle birbirimizden hoşlanıyoruz, ağırdan alacağız. | Open Subtitles | على أي حال، مازالت علاقتنا في بدايتها لكننا حتمًا معجبان ببعض لذا، سوف نتمهل في الأمر |
| Don ile birbirimize eşlik etmekten hoşlanıyoruz diyelim. | Open Subtitles | لنقل فقط أن دون وأنا نستمتع بصحبة بعضنا البعض |
| Çünkü kızlardan hoşlanıyoruz, özellikle, buluştuğumuz bu süper seksi iki kıza bayılıyoruz. | Open Subtitles | لأننا نحبّ الفتيات وتحديدًا هاتين الفتاتين الجذّابتين اللتين نقابلهما الآن. |
| Gerçek şu ki, biz gerçekten birbirimizden hoşlanıyoruz. Birbirimizi görmeye devam etmek istiyoruz. | Open Subtitles | ،الحقيقة أننا نحب بعضنا بالفعل ونريد أن نستمر بلقاء بعضنا |
| Karl ve ben birlikte istediğimiz kadar fazla vakit geçiremiyoruz, hepimiz Karl'dan hoşlanıyoruz değil mi? | Open Subtitles | و لم نتمكن أنا و كارل من قضاء وقت طويل مع بعض مثلما يجب و جميعنا نحب كارل، أليس كذلك ؟ |
| İkimiz de birbirimizden ve cazdan hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | أنا احبه هو يحبني و نحن الاثنين نحب الجاز |
| Kendimizi açıklamaktan ve nazik olmaktan hoşlanıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نحب أن نعبر عن أنفسنا ونحب أن نتعامل مع الناس بلطف أليس كذلك؟ |
| Tabii ki hala tüketmekten hoşlanıyoruz. | TED | لا زلنا بلا شك نحب أن نستهلك. |
| - İlgi alanlarımız aynı aynı filmlerden hoşlanıyoruz... | Open Subtitles | لدينا نفس الاهتمامات نحب نفس الأفلام |
| Aynı tarz müzikten hoşlanıyoruz, Packers'ı seviyoruz. | Open Subtitles | نحب نفس الموسيقى نحب حاملي الحقائب |
| Ben ve ben suda da bundan hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | لكن بن وأنا نحب ذلك الآن فى المياه |
| Birbirimizden hoşlanıyoruz. Son derece zeki. | Open Subtitles | . نحب بعضنا البعض هي ذكية للغاية |
| Bizi sinirleniyorlar çünkü biz çeşitlilikten hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | يغضبون منا لأننا نحب ممارسة التنويع |
| Tamam, birbirimizden hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | اذا نحن معجبان ببعضنا |
| "Birbirimizden hoşlanıyoruz" ifadesi yüzünden. | Open Subtitles | بسبب جملة اننا معجبان ببعضنا |
| Birbirimizden hoşlanıyoruz ya. | Open Subtitles | إننا معجبان ببعضنا |
| İkimiz de alışveriş yapmaktan, pedikür yaptırmaktan,yoga yapmaktan hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | حسنًا؟ كلتانا نستمتع بالتسوق والعناية بالأقدام، وممارسة اليوغالاتس، |
| Biz de yaptıkları ticaret ve getirdikleri bilgilerden hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نستمتع بالخدمات التى نأخذها بالمقابل والمعلومات التى نأخذها منهم |
| Hayır yani öyle bir konuşma henüz olmadı ama birbirimizin varlığından hoşlanıyoruz diyelim. | Open Subtitles | كلا، أعني لم نخض تلك المحادثة بعد لكننا نستمتع برفقة أحدنا الآخر دعنا نقول هذا |
| Biz birbirimizden hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | حسنا، نحبّ بعضنا البعض. |