| O zaman gerçek hobimi yapmak için daha çok zamanım olacak. | Open Subtitles | وبعد ذلك سوف يكون لي المزيد من الوقت لمتابعة هوايتي الحقيقية: |
| Aptal bir yargıcın hobimi seni zengin etme bahanesi olarak kullanmasını kesinlikle istemiyorum. | Open Subtitles | وبالتأكيد لا أريد من قاضي غبي أن يستخدم هوايتي كعذر ليجعلك غنياً |
| Ama sen, hobimi sıkıcı buluyorsun sanırım. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أنكَ ستجد هوايتي مُملة. |
| (Alkışlar) Büyüdüğümde bilinçaltımda, yeni keşfettiğim hobimi saklama hissi uyandı. | TED | (تصفيق) وبينما كنتُ أكبر، لا شعوريًا أشعر بدافع قوي لإخفاء هوايتي المكتشفه حديثًا |
| Benim ufak hobimi gördüğünü görüyorum. | Open Subtitles | ...أرى انَّكِ عثرتِ على هوايتي الصغيرة |
| hobimi biraz boşladım. | Open Subtitles | لقد أهْملت هوايتي. |