| Ancak Hodgins ezilmeyi gösteren herhangi bir kanıt parçası bulmadı. | Open Subtitles | حسناًَ, لم يعثر هوديجنز على أية جزيئات تشير إلى السحق |
| Hodgins bulduğumuz selülozun yığınının bir resimli roman olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال هوديجنز أن كتلة السيليلوز كانت عبارة عن قصة تصويرية |
| Goodman her zaman yaptığını yapacak ve Hodgins bundan hoşlanmayacak. | Open Subtitles | قام جوودمان بفعل ذاك الشيء و هوديجنز لن يحب ذلك |
| O bir yutak ve aynı zamanda teşekkürler, Dr. Hodgins. | Open Subtitles | إنها بلعوم ، لكن شكرا كلها نفس الشئ يا د.هودجنز |
| Hodgins, Patent Kurulu'ndan el koydu. | Open Subtitles | آه ، هودجنز استولى عليها من قاعة براءات الاختراعات |
| Hodgins evin etrafında bir patika olduğunu fark etti. | Open Subtitles | نعم ؟ " أوه ، " هودغينز لاحظ أنه هناك طريق |
| Hodgins'ten Dylan Krane'nin elinde bulunan gülün türünü belirlemesini istedim. | Open Subtitles | أود أن يقوم هودجيز بالتعرف على نوع الوردة التي كانت في يد ديلان كراين |
| Sen ve Hodgins için daha ilginç bir iş var. | Open Subtitles | لدي شيء أكثر إثارة من أجلك و من أجل هوديجنز |
| Etkiler ve tepkiler, Dr. Hodgins. Sizin patronunuzum ve bu yemeğe geliyorsunuz. | Open Subtitles | النتائج غير المباشرة و العواقب يا سيد هوديجنز أنا رئيسك و آمرك بالذهاب إلى هذه المأدبة |
| Demek istediğim benim Hodgins'i herkesten daha iyi tanıdığımı nerden çıkardın? | Open Subtitles | أقصد, ما الذي يجعلك تظنين بأنني أعرف هوديجنز أكثر من أي شخص أخر؟ |
| Hodgins'in garajında yaşadığın hakkında söylediklerini Botth'a da söyle. | Open Subtitles | أخبر بووث بالذي قلته لي عن العيش في مرآب هوديجنز |
| Ben çoğunlukla uyuyorum. Hodgins çoğunlukla radyoya bağırıyor. | Open Subtitles | أنا أنام أكثر الأحيان و هوديجنز يرفع صوت المذياع |
| Sizden rica ediyorum, lütfen. Lütfen benim labda çalışan Jack Hodgins olmama izin verin. | Open Subtitles | أنا أطلب منكم, رجاءً, رجاءً, فقط دعوني أكون جاك هوديجنز الذي يعمل في المختبر |
| Hodgins insanların göz bebeklerini yiyen böcekleri inceliyor. | Open Subtitles | و هوديجنز يقوم بتحليل الحشرات التي تأكل عيون البشر |
| Oldu, siz azledildiniz Dr. Hodgins | Open Subtitles | حسناً, انت خارج المجموعة أيها الطبيب هوديجنز |
| Hodgins, lütfen filtre hakkında buldukların konusunda bilgilendirmeye devam et. | Open Subtitles | (هودجنز)، فضلاً أبقني على اطلاع حول أي مستجدات بشأن المرشح |
| Beş tane suçlamamız olacak: Bones, Hodgins, on yaşındaki bir çocuk... | Open Subtitles | لدينا خمس قضايا، تهم متعددة: -بونز)، (هودجنز)، الصبي ذو الـ10) .. |
| Evet, Dr. Hodgins, bu ilginçlikten öte. | Open Subtitles | أجل د . هودجنز هذا أكثر إثارة بكثير |
| Dr. Hodgins'in söylediğine göre, bu büyük ihtimalle yangında eriyen ve cesedi kaplayan tavan izolasyon straforu. | Open Subtitles | الدوكتور " هودغينز " يقول أنه على الاغلب سقف " بوليسترين " معزول |
| Jack... Hodgins, hâlâ orada mısın? | Open Subtitles | هودجيز , هل مازلت معنا ؟ تظاهر أنني أنا من يسألك |
| Olaylar aynen şöyle gelişti: Hodgins yaşlı bir kadın gibi sürdüğü için polis bizi kenara çekti. | Open Subtitles | حسناً , انها السرعة او شئ من هذا القبيل هودجينس , قد سحبت اوراقه مثل السيدة العجوز |
| Hodgins'e silah verip bana vermezsen olmaz. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تعطي سلاحاً لهوديجنز و لا تعطيني أنا |
| Eminim ki Hodgins onu oldukça iyi nedenlerle tutuklanmıştır. | Open Subtitles | انا واثق من ان "هودغينس " قد اعتقل لسبب وجيه جداً |
| Hodgins çinko parçacıkları buldu ve tellerin bu bölümüyle eşleştirdim. | Open Subtitles | وجدت هودجينز الجسيمات الزنك أنني يقابل لهذا القسم من السور |
| Dr. Hodgins tarafından asla görülmemiş, duyulmamış, koklanmamış, dokunulmamış ve düşünülmemiş kanıtlar. | Open Subtitles | ترى أو تسمع أو تشم أو تلمس أو تم التطرق إليها بواسطة د.هوجينز أربعة وعشرون ساعة |