| Mickey Holler'la 15 yaşımdayken evlendim. | Open Subtitles | تزوجت مايكي هولر عندما كنت بسن الخامسة عشر |
| Mickey Holler, bana kalırsa çok şanslısın. | Open Subtitles | مايكي هولر , اعتقد بانك شخص محظوظ |
| Kendisini şifacı ilan etti ve Holler ahalisine büyücü ilaçlarına ihtiyaçları olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد أعلن نفسه كمُبشّر للإيمان. وقام بإخبار قبيلة "هولر".. أنهم لايحتاجون إلى إتباع الشعوذة لرفعوا هذا الوباء. |
| İşte bu yüzden Holler ahalisi bütün bunları yaptı. | Open Subtitles | لهذا قام سُكّان "هولر" بعمل ما قاموا به. |
| Ransom Holler'da infilak ederek ölen adamın cinayet davasını araştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث في خلال عملية قتل لرجل انفجر في " رانسوم هولر " |
| Bu masada oturan birinin aklına hiç Ransom Holler'da olanların sadece bir kaza olabileceği geldi mi? | Open Subtitles | ألم يصادف أن يحدث لأي أحد يجلس على هذه الطاولة أن ما حدث في " رانسون هولر " قد يكون حادثة ؟ |
| Amber Holler'a gidip hırsızları soymaya çalışma. | Open Subtitles | لا تذهب إلى " آمبر هولر " وتحاول سرقة بعض السارقين |
| Down Ford Lick Holler. Kömür madeninde bir koruma. | Open Subtitles | في نهاية (داون ليك هولر) إنه يحرس مصنع الفحم |
| Silah sesleri Ford Holler'ın oradanmış. Fareller zorla girmişler. Öyle mi? | Open Subtitles | إطلاق نار في (فورد) و(هولر)، آل (فاريل) إقتحام ودخول |