| En iyi dostun Doktor Holliday bu bölgenin en azılı katillerinden biri. | Open Subtitles | صديقك دوك هوليداي أحد أسوأ القتلة في المقاطعة |
| Doktor Holliday, OK Corral'deki silahlı çatışmadan altı yıl sonra Glenwood Springs, Colorado'daki bir sanatoryumda öldü. 36 yaşındaydı. | Open Subtitles | دوك هوليداي توفي بعد ست سنوات من حادثة اطلاق النار في حظيرة كورال |
| Jack Lemmon ile Judy Holliday Everstone'da oynuyor. | Open Subtitles | يُعرض فيلم لجاك ليمون وجودي هوليداي في ايفرستون. |
| - Holliday'e silah çekti. - Viski getir, bu masaya. | Open Subtitles | أحضر الويسكى إلى هناك و شهر سلاحه فى وجه هوليداى |
| Doktor Holliday ile geldiğin için hakkında epey laf çıkacak. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من الحديث السيىء عن مرافقتك للطبيب هوليداى |
| Sen Billie Holliday olarak gelmiştin. O zamanlar o kim onu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أقصد ، لم أكن أعرف حتى من كانت بيلي هوليداي |
| Doc Holliday'in yaşayanların arasına döndüğünü bana ne zaman söyleyecektin? | Open Subtitles | عندما كانت تخبرني ستعمل الدكتور هوليداي عاد بين الأحياء؟ |
| Büyük ihtimal Doug Holliday'i bitiren bel soğukluğunu veren kişi oydu. | Open Subtitles | مؤكد أنها من أصابت "دوغ هوليداي" بمرض السيلان الذي قضى عليه |
| Doc Holliday 130 yıllık yaşlı, yabani atını | Open Subtitles | الدكتور هوليداي تم الصعود له 130 سنة الفرس القديم |
| Ölmemi isteyen çok kişi olabilir ama Doc Holliday değil. | Open Subtitles | ربما هناك العديد من الأشخاص يريدون موتي ولكن ليس دوك هوليداي |
| Earp, yanan bir arabadan çıkacak biri varsa o Doc Holliday'dir. | Open Subtitles | ايرب اذا كان هناك احد ينجو من سيارة محترقة سيكون دوك هوليداي |
| Holliday ve Kara Rozet. Yakalayın çocuklar! | Open Subtitles | هوليداي والشارة السوداء اقضو عليهم يااولاد |
| Bayan Judy Holliday'in muhteşem performansına saygısızlık ediyorsun. | Open Subtitles | و غير منصف لأداء السيدة جودي هوليداي الساحر |
| Hadi, Holliday, var mısın yok musun, lanet olası? | Open Subtitles | هيا يا.. هوليداي اللعنة - هل فزت أم لا ؟ |
| Şerif... Doc Holliday'le tanıştınız mı? | Open Subtitles | أيها الشريف هل قابلت دوك هوليداي ؟ |
| Doktor Holliday onunla poker oynadı. Belki o bir şey duymuştur. | Open Subtitles | لعب الطبيب هوليداى البوكر معه ربما يكون سمع شيئاً |
| Sarhoştu, oyunda hile yaptı ve doktora silah çekti. Holliday'i tanıyor musun? | Open Subtitles | و شهرمسدسه فى وجه الطبيب أ سبق أن قابلت هوليداى ؟ |
| Görüşürüz Holliday, tabii hayatta kalırsan. | Open Subtitles | سأراك ثانية يا هوليداى إن كنت ماتزال حياً |
| Doktor Holliday'i odasında tutuyorlar. | Open Subtitles | أنهم يعتقلون الطبيب هوليداى فى غرفته بالاعلى |
| Doktor Holliday ve bayan arkadaşının Dodge Oteli'ne... yerleştiklerini öğrenmekle meşguldüm. | Open Subtitles | كنت منشغلاً لأننى عرفت ان الطبيب هوليداى و صديقته وصلا للتو إلى دار دودج |
| Başarılı lider belirtilerinden birisinin güvenilir sağ kollar atamak olduğunu sen de bilirsin ve Bayan Holliday açıkça bu göreve uygun değildi. | Open Subtitles | أتعلم , واحدة من علامات القيادة الناجحة هو تعيين مُساعدين مؤتمنين والآنسة (هوليدي) من الواضح أنها لم تكن صالحة للوظيفة |