| Bay Homan, sizi tekrar burada görmek ne kadar da güzel. | Open Subtitles | . سيد , " هومان " تُسعدني عودتك مرة اخري |
| Demiryolu kazası. South Homan ve 75. Sokak'ın kesiştiği yerde. | Open Subtitles | "حادثة سكة حديدية في تقاطع طريقي "75" و " ساوث هومان |
| Polisi Bay Rickter'in avukatlarına hemen Homan Meydanı'nın kapılarını açacak. | Open Subtitles | و إليكَ حكمي. أريد من الشرطة بأنَتفتحأبوابمركز(هومان سكوير ) لدخولالمحامينللسيد(ركتير) |
| Polis çoğunlukla kimsenin umrunda olmayan insanları Homan Meydanı'na götürür, onu umursadığını görürlerse serbest bırakırlar. | Open Subtitles | الشرطة غالباً تأخذ الأشخاص لساحات (هومان) الذين لا يهتم بهم أحد, لذا ابدأي بالإهتمام وسيطلقون سراحه |
| - Evet, ve Homan Meydanı'nda memurlarla temasa geçtim. | Open Subtitles | قمتُ بالتواصل مع الضباط في مركز ( هومان سكوير )؛ |
| Homan Meydanı Chicago'nun "kara sitesi" olarak anılır. | Open Subtitles | كانت تدعى ( هومان سكوير ) بأنها البقعة السوداء في شيكاغو |
| Ama Bay Rickter'ı Homan Meydanı'na getirilirken gördünüz? | Open Subtitles | و لكنّكَ رأيت جلب السيد (ركتير) إلى " هومان سكوير "؟ |
| Aylık ödeme yapacaksınız değil mi, bay Homan? | Open Subtitles | من شهر إلى آخر ، أليس كذلك يا سيد (هومان) ؟ |
| - Homan Meydanı'nda tutuluyordu. | Open Subtitles | -كان محجوزاً في (هومان سكوير )؛ |
| - Burası, Homan Meydanı. | Open Subtitles | -نعم, إنه ساحة (هومان ) |
| - Homan Meydanı'nda tutuluyor. | Open Subtitles | -إنه محتجز في ساحة (هومان ) |
| Homan Meydanı. | Open Subtitles | ساحة (هومان). |