| Eğer horozlar ötmeden kalkmazsan iyi bir bakıcı olamazsın. | Open Subtitles | لو اردت العيش سليم الصحه فعليك النهوض مع صياح الديك |
| Altın horozlar. Yetişkin eğlence sanayisinin Oscarları. | Open Subtitles | جائزة الديك الذهبية، الأوسكار الخاص بعالم ترفيه البالغين |
| İnsanlar depresyona giriyorsa, horozlar da girer, sonra da sabah ötmezler. | Open Subtitles | البشر يصابون بذلك ، الديكة أيضا وبالتالي فهي لا تصيح في الصباح |
| Sadece horozlar yumurtlamaz, değil mi? | Open Subtitles | الديكة فقط لا تضعُ البيض، أليس كذلك؟ |
| Bu kentteki herkes hatta horozlar bile bize gülüyor. | Open Subtitles | ، كل شخص فى البلدة يسخر مننا . حتى الديوك |
| - horozlar yumurtlamaz, çünkü erkeklerdir. | Open Subtitles | الديوك لا تضع بيضا، إنهم صبيان! |
| Bu horozlar etimi kesse de ruhuma zarar vermez. | Open Subtitles | هذه الطيور يمكنها قطع لحمي لكن ليس داخلي |
| Sahip horozlar ufak bir sıçrayışla diğer horozların kafasına saldırabilir. | Open Subtitles | يا سيدي، جميع تلك الطيور تهاجم وجهاً لوجه ربما بقفزة صغيرة |
| Yukarı doğu yakasındakiler ertele butonuna basarken şafak vakti horozlar öttüğünde Blair Waldorf'un kafasına dank etti. | Open Subtitles | أثناء استيقاظ الجانب الشرقي لدى بلير وُلدورف صعوبة في النهوض عندما صاح الديك فجر هذا الصباح |
| horozlar ve Boğalar. | Open Subtitles | الديك والثيران حصلا على كثيرا روح. |
| Akıllı horozlar yabancının yanında durmaz. | Open Subtitles | الديك الذكي لايقيم على رؤوس الغرباء |
| Ama bu horozlar... Yaşlı kırmızı horoz her şeyi bilir... | Open Subtitles | لكن ذلك الديك ذلك الديك, يعرف كل شيء |
| horozlar ötene kadar içerdi. | Open Subtitles | كان يستمتع حتى يصيح الديك |
| "Ben horozlar ile olanları alacağını düşünüyor?" | Open Subtitles | "أظنني سآخذ المناشف المرسوم عليها الديكة"؟ |
| Daima horozlar ve kuğular! | Open Subtitles | إنّهم دائماً الديكة أو البجع |
| horozlar gibi dövüşüyorsunuz. | Open Subtitles | . إنكِ تتعاركين مثل الديكة |
| Sataşan horozlar, gülenler ve seyredenler... | Open Subtitles | الديوك التي تنقر، وتشاهد وتضحك... |
| horozlar hep öter yavrum. | Open Subtitles | الديوك تصيح دائماً يا حبيبتي |
| Gerçekten. bu sabah horozlar çok ses yaptı. | Open Subtitles | على أي حال ( مارثا )، كان صوت الديوك مرتفعًا صباح اليوم |
| Tıpkı sana söylediğim gibi çocuk horozlar adamda izlerini bırakır. | Open Subtitles | كما أخبرتك يا فتى تترك الطيور آثارها على الرجل |
| horozlar hakkında beni sorgulama. | Open Subtitles | لا تشككني أبداً بشأن هذه الطيور |
| Ağız alıştırması konusunda iyisin fakat horozlar hakkında bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت جيد بتدريب فمك لكنك لا تعرف الطيور |