| Müslümanlarla Hristiyanlara karşı müttefik olmak, ona geride kalan herhangi bir yerel desteğe mal oldu. | TED | والغضب الناتج من التحالف مع المسلمين ضد أتباعه المسيحيين كلفه فقدان أي دعم محلي متبقٍ. |
| Avrupada'ki Hristiyanlara yardım çağrısında bulundular. | Open Subtitles | إستغاثوا طلبا للنجدة من إخوانهم المسيحيين عبر القارة |
| Ama bunu yaparsa, ..siz ikiniz, shogun tarafından Hristiyanlara gösterilen zulüme uğrayacaktınız. | Open Subtitles | ولكن إن فعل هذا، فكانت ستتم مطاردتكما من قبل صائدي المسيحيين التابعين للحكومة. |
| Bu mabet sadece Hristiyanlara hizmet vermiyor. | Open Subtitles | هذه الكنيسه ليست للمسيحيين فقط |
| Aslanları Hristiyanlara yem yapma vakti geldi. | Open Subtitles | ...حان الوقت لإطعام الأُسود للمسيحيين |
| Hristiyanlara karşı zafer kazanması gerekiyordu. | Open Subtitles | أن يبني مسجدًا في المدينة إلا لو هزم المسيحيين |
| Viyana'yı göz koymuş Osmanlı sultanları için mesele Hristiyanlara din değiştirtmek değildi. | Open Subtitles | لكن بالنسبة للسلاطين "العثمانيين المستهدِفين "فيينا لم تكن عن تحويل المسيحيين |
| Sadece Hristiyanlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نتعامل فقط مع المسيحيين |
| Afrika Kıtası'nın etrafını dolaşarak bir sene süren bir yolculuktan sonra, denizden ya da Türklerin yolu, Hristiyanlara kapatmış olduğu, karadan. | Open Subtitles | إما بحراً ، عن طريق الابحار ...حول أفريقيا و تستغرق هذه الرحلة سنة أو براً ، و لكن الأتراك أغلقوا هذا الطريق ، أمام جميع المسيحيين |