| Affedersin, profesör Huber'ı nerede bulabileceğimi biliyor musun? | Open Subtitles | عذراً هل تعلم اين يمكنني ان اجد البروفيسور هوبر ؟ |
| Bakın, Bay Huber. Buraya hayatınızı baltalamak için gelmedim. | Open Subtitles | انظر سيد هوبر لم اَتي هنا كي اقتحم حياتك |
| Mary Alice'in mektubundan başka kimin haberi olduğunu öğrenmek için ve dedi ki Martha Huber cinayetini itiraf ettiğinde Chuck da oradaymış. | Open Subtitles | لكي اعرف من يعرف بشأن رسالة ماري أليس وقال انه عندما اعترف بقتل مارثا هوبر |
| Kimse Martha Huber'ın nerede olduğunu bilmiyordu ve Edie Britt endişelenmeye başlamıştı. | Open Subtitles | (لم يعرف أحد أين كانت (مارثا هيوبر و بدأت (إيدي بريت) تقلق |
| Oh, hayır. Eminim o iyidir. Bahsettiğimiz kişi Bayan Huber. | Open Subtitles | لا، أنا واثقة أنها بخير (فنحن نتحدث عن سيدة (هيوبر |
| - İyi akşamlar. - Henry Harrison, Bayan Huber için. | Open Subtitles | مساء الخير هنري هرسن الي مدام هيوبر |
| Bayan Tillman, anneme şantaj yaptığı için Bayan Huber'i öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | السيدة (تيلمان) قالت بأنك (قتلت السيدة (هوبير لأنها كانت تبتزّ أمي |
| Evet. Derek Huber, Federal Havacılık Dairesi. | Open Subtitles | نعم ديرك هوبر, إدارة الطيران الفيدرالية |
| Martha Huber bir şey sakladığımı anlamıştı. | Open Subtitles | اكتشفت مارثا هوبر أنني أخفي شيئا |
| Huber yolundaki terk edilmiş eski fabrikada. | Open Subtitles | ستكون في المصنع القديم المهجور خارج "هوبر". |
| Şu kadın yazarla Huber's Palace'taki küçük gezintiniz nasıldı bakalım? | Open Subtitles | إذن ، كيف كانت رحلتك القصيرة إلى قصر " هوبر " ؟ مع الفتاة الكاتبة ؟ |
| Sissy Huber mı? Tampa, Tallahassee, dolandırıcılık, hırsızlık, zimmete para geçirme. | Open Subtitles | " سيسي هوبر " تامبا, تالاهاسي " |
| Cesedim, garip patlama sesiyle irkilen komşum Bayan Martha Huber tarafından bulundu. | Open Subtitles | (اكتشفت جثتي جارتي السيدة (مارثا هوبر الذي لفت انتباهها صوت عجيب |
| Meraklanan Bayan Huber, haber vermeden uğramak için bir bahane aramaya başladı. | Open Subtitles | تصاعد فضولها سيدة (هوبر) حاولت أن تجد سبباً لكي تذهب لمنزلي فجأة دون إثارة الانتباه |
| Bayan Huber, çocuklarımı yol kenarına bırakıp gidemem. | Open Subtitles | سيدة (هيوبر)، لا يمكنني أن أترك أولادي على جانب الطريق |
| Bayan Huber'in karşısında oturan adamın adı neydi? | Open Subtitles | قلتي لي من هو الرجل الذي يعيش في المنزل المقابل لسيدة (هيوبر)؟ |
| Kendi yüzünü ve Bayan Huber'ı bir kenara bırakıp, neler olduğunu öğrenmeye karar verdi. | Open Subtitles | (لذا من أجل وجهها و أجل سيدة (هيوبر قررت (إيدي) أن تكتشف ما يجري |
| Martha Huber sana evi için yedek anahtar bıraktı mı? | Open Subtitles | هل تركت معكِ (مارثا هيوبر) نسخة من مفتاح شقتها؟ |
| Benim evim yandıktan sonra, komşum Marhta Huber'da kalıyordum. | Open Subtitles | بعدما حرقت منزلي (كنت أقيم مع جارتي (مارثا هيوبر |
| Bayan Huber, kusura bakmayın ama siz aklınızı kaçırmışsınız. | Open Subtitles | سيدة (هيوبر)، مع كامل احترامي أنتِ مجنونة |
| Huber yine hasta olmuş. | Open Subtitles | هوبير مريض ثانيةً. |