| Hunterların onun da herşeyini almasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدع الصيادون تأخذ كل شيء بعيدا عنها أيضا. |
| McCarthy bilen tek Hunterların Musa ve Liana olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال مكارثي كان الصيادون الوحيد الذي يعرف موسى ويانا. |
| Hunterların hepsi geldiğinde çevre çitleri yükselecek. | Open Subtitles | عندما الصيادون قد وصلت كل شيء، السياج المحيط ترتفع. |
| Biz Hunterların kendi anlaşma yapma şekli vardır. | Open Subtitles | الصيادون طرقا الخاصة بنا لجعل اتفاق. |
| Slavich'in son sözleri ,ETU'nun içinde Hunterların olduğu yönündeydi. | Open Subtitles | أخر كلمات (سلافك) كانت عن الصيادون (المتواجدين فى منظمة (اى تى يو |
| Bu Hunterların kaçmasına yardım etti. | Open Subtitles | وساعدت هذه الصيادون الفرار. |