| Harry mesajlarıma cevap vermiyor. Bu onun huyu değil. | Open Subtitles | لا يجيب هاري على أي من رسائلي هذا ليس من طبيعته |
| Onun huyu böyleydi zaten. | Open Subtitles | هكذا كانت طبيعته. |
| Üstüne düşülecek kadar güzel ve garip hiçbir huyu yok. | Open Subtitles | إنها جميلة بشكل خيالي دون أي كذب بشأنها. |
| Oldukça iyi bir bayandır, vallahi hiçbir garip huyu yoktur. | Open Subtitles | إنهاإمرأةرائعة، دون أي كذب بشأنها. |
| Ağabeyimin hükümet politikası konusunda bana güvenmek gibi bir huyu yoktur. | Open Subtitles | أخي ليس من عادته كثير الوثوق بي . بشان سياسة الحكومة |
| huyu suyuna denk. | Open Subtitles | فإن إيقاعهما متناغم تماماً |
| Birinin epey büyük bir bıçağı ve bayağı kötü bir huyu varmış. | Open Subtitles | أحدهم كان لديه سكين كبيرة ومزاج سيئ حقاً. |
| Kafasını bir tarafa eğmek gibi tuhaf bir huyu da var. | Open Subtitles | ولديها هذه العاده فى وضع رأسها على جانب واحد |
| Hayır, onun huyu bu. | Open Subtitles | لا تلك هى طبيعته |
| Yapmadı.Özür dilemek onun huyu değil. | Open Subtitles | ليس من طبيعته أن يكون مهملاً |
| - huyu böyledir onun. | Open Subtitles | -مع أنها فقط طبيعته |
| - sizin iyi donanımlı ve güzel kız kardeşinizin yanında- zerre kadar garip huyu olmayan bir kız... | Open Subtitles | بجانبأختكالموهوبةوالجميلة، - و ليس هناك كذب بشأنها .. - "إدموند" ! |
| Patronu aramama huyu olmadığını söyledi bu yüzden vale görevlisi olarak işine gitmeyince ona bakmaya gelmiş. | Open Subtitles | ،رئيس عمله قال أنه لم يكن من عادته ألا يتصل لذا قدم ليتفحصه عندما تخلف عن عمل حارس موقف السيارات بدون إذن |
| huyu suyuna denk. | Open Subtitles | فإن إيقاعهما متناغم تماماً |
| Birinin epey büyük bir bıçağı ve bayağı kötü bir huyu varmış. | Open Subtitles | سكين كبيرة, ومزاج حاد حقاً. |
| Gerçeğin her zaman ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. | Open Subtitles | الحقيقه ، لديها هذه العاده بأظهار نفسها |