Ruhunu kurtarıp ebedi huzura kavuşturmak için... o kabuğu tümüyle yok etmeliyiz! | Open Subtitles | لكى احرر روحها واعطيها السلام.. ..لابد من تحطيم هذا الظل كل الوقت |
Ve kendilerini ifade edip seslerini duyurduklarında nihayet huzura kavuşabildiler. | Open Subtitles | وحين قدموا وجهة نظرهم وتم سماع أصواتهم وجدوا السلام أخيراً |
Fakat uzun süre önce fark ettim ki senin izlediğin yol, ölüm yolu kimseyi huzura veya aydınlığa kavuşturmaz. | Open Subtitles | لكنّي أدركت منذ زمن طويل بأن الدرب الذي مشيته هو درب القتل لا يؤدي أبدا إلى السلام و التنوير |
Diane'le ilgili seni huzura götürecek yolu biliyorsun ama... ..bunu reddediyorsun. | Open Subtitles | جسناً - أنت تعرف المسار الذي يقودك للسلام معها ورفضته - |
Drakula'yı topraklarımızdan kovmadıkça ailem huzura ermesin... ve cennete giremesin diyerek Tanrı'ya yemin etmiş. | Open Subtitles | وأقسم بأن عائلته لن ترتاح حتى تصل السماء مع أنهم حاربوا دراكولا في موطنه |
İkinizi de huzura erdirmek için ne yapman gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم ما يجب عليك فعله لتحصلا أنتما الإثنان على بعض الطمأنينة |
O ihtiyar kahpe toprağa girene kadar, hiçbirimiz kolay kolay huzura kavuşamayacak. | Open Subtitles | لن يرتاح أحدنا بسهولة حتى توضع تلك العجوز الساقطة في قبرها |
Bize söylenen şey, huzura giden yolun bir sürat koşusu değil, | TED | قيل لنا أن الطريق نحو السلام ليس سباقا قصيرا، لكنه يشبه الماراثون. |
Anlamıyor musun, huzura ermemin tek yolu bu. | Open Subtitles | الا ترى انها الوسيلة الوحيدة لأحصل على السلام |
Umalım da ruhları onu sonsuz huzura kavuştursun. | Open Subtitles | لنأمل بأن أرواحهم توجهه الى السلام الأبدى |
Annenin ruhu huzura kavuşacak ve böylece kapılar kapanacaktır. | Open Subtitles | سيعود السلام لروح أمك وستغلق البوابات الكونية |
Ölünce de, huzura ulaşması imkânsız hale gelir. | Open Subtitles | أن تكون ميت , إنه ليس الطريقة التي تصنع بها السلام |
O huzura doğru yol aldığımı söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد كتبت لأقول لكى إنى فى رحلة نحو السلام |
Galiba hepimiz onların kaderlerini çizmelerinden ve ebedi huzura kavuşmalarından etkilendik. | Open Subtitles | أعتقد أنه بتأثيرهم علينا جميعاً حققوا قدرهم وبلغوا السلام الأبدي |
Biraz huzura ihtiyacım var | Open Subtitles | أَحتاج للإبتعاد عن كرس أَحتاج لبعض السلام |
Kucak dansına ihtiyacı yok, bunu atlatmak için sessizliğe ve huzura ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه لا يحتاج إلى صالة رقص, إنه يحتاج للسلام والسكون لكي يتخطى هذا الأمر. |
Eğer beni affetmezsen annemin ruhu huzura kavuşamayacak. | Open Subtitles | لكن لو لم تسامحيني ... لن ترتاح روح أمي بسلام ... |
Sonra ikiniz de huzura kavuşacaksınız. | Open Subtitles | ومن ثم ستحصلان على الطمأنينة أنتما الإثنان |
Kaybımızdan dolayı üzülüyor, ama onun Tanrı'nın krallığında... huzura erdiğini bilerek avunuyoruz. | Open Subtitles | نحزن خسارتنا ........ ولكن نرتاح لمعرفة أن مثل هذا الرجل يرتاح في مملكة الله |
Yükünden kurtulmazsan asla huzura eremezsin. | Open Subtitles | وما لم تفضفضي عن همومك، لن تعرفي السكينة |
Kendi ülkesinde huzura erecek Yusuf'un kemikleri. | Open Subtitles | إنها بقايا عظام يوسف ليدفنوها و يجعلوها ترقد فى موطنه |
Her neye inanıyorsan, artık huzura erme zamanın geldi. | Open Subtitles | مهما يكن ما تؤمن به، آن أوان سلامك |
Şu Kral olayı kökünden çözülmedikçe İngiltere huzura ulaşamayacaktır. | Open Subtitles | إنجلترا لن تنعم بالسلام مطلقاً حتى يبت في أمر الملك نهائياً |
bir iki cebe girmelisin... huzura erebilmemiz için... bir iki cebe girmemiz gerekir! | Open Subtitles | يجب ان تنشل جيب او اتنين فقط لاجد راحة البال يجب ان تنشل جيب او اتنين |
huzura ermelisin ki yoluna devam edebilesin.. | Open Subtitles | انت بحاجة لعقد السّلام مع هذا لتستطيعي ان تمضي قدماً |
Ama yine de eğer o zamanlar olanlar hakkında bir netlik kazanırsan belki böylece her şey huzura erer. | Open Subtitles | ...لكن مع ذلك، إن كنتَ تمتلك رؤية أوضح عمّا حدث في الماضي ربما يمكنك ترك الماضي يرقد بسلام |
Kutsal dağın altındaki çadırlarımızda ruhun huzura kavuşacaktır Musa. | Open Subtitles | سيكون هناك سكينه روحانيه لك يا موسى فى مخيماتنا تحت الجبل المقدس |