Tanrıya karşı gelemezsin, yüce Tanrı, sonsuz babamız, huzurun Prensi. | Open Subtitles | لا يمكننا ان نتحدى الله الله العظيم ، الاب الابدي وامير السلام |
Bu huzurun düzen, akrabaya, komşuya eşe, dosta ve bütün insanlara, halka aileden yayılır. | Open Subtitles | السلام والنظام داخل العائلة يشعّ لتظهر آثاره على كامل المجتمع |
"Bütün gece uyuyamadım. - Uykun kaybolmuş, huzurun kaybolmuş" | Open Subtitles | لم أستطع النوم طوال الليل ، صديقي النوم مفقود ، السلام مفقود |
Çıplak elle adam öldürmede ustalaşarak ruhani huzurun peşindeler. | Open Subtitles | يسعون للسلام الداخلي عن طريق إجادة القتل بدون سلاح |
Beni senin huzurun için aracı kıl. | Open Subtitles | إجعلني أداة لنشر سلامك |
Umarım ölümüm, hayattayken senden çaldığım huzurun bir kısmını geri verir. | Open Subtitles | أتمنى أنه بموتي، أستطيعُ منحكِ بعض السلامِ الذي سرقتهُ من حياتكِ. |
20 senedir huzurun ve refahın keyfini çıkarıyoruz. | Open Subtitles | لقد تمتعنا بعشرين سنه من السلام والإزدهار. |
Yüce Ruh, Gölge Diyar'ından geçip Sonsuz huzurun Kalbine giderken yolunu aydınlatsın. | Open Subtitles | عسي ان تنير لك الارواح الطريق الي عالم الظلام .الي قلب السلام الابدي |
huzurun yeniden yayılmasıyla kutlama yapmanın ve kaderle fırtınanın Ağaca sürüklediği bu küçük baykuş grubumuzun, Kral ve Kraliçenin yanında genç birer Muhafız olarak durduklarını ilan etmenin vakti gelmişti. | Open Subtitles | وبعد استعادة السلام حان وقت الاحتفالات وإدراك أن فرقة البوم الصغيرة |
Müslüman insan ancak ve ancak huzurun ve barışın yanında olur. | Open Subtitles | المسلون الحقيقيون هم الذين يتبعون السلام والصفاء. |
Ama huzurun bebek öldürmeye bağlı olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | إلا إنني لم أعرف أن السلام يعتمد على قتل الأطفال |
Bu aileye artık huzurun gelmesi kanaatine vardık. | Open Subtitles | لقد ظننا أنه حان الوقت لبعض من السلام في هذه العائلة |
Tüm dünyaya, bize bırakabilecekleri huzurun ölümde var olduğunu gösterelim. | Open Subtitles | دعونا نظهر للعالم أن ترك السلام فقط بالنسبة لنا هو في الموت. |
Bu bölgede huzurun korunması için İkiniz de çok değerlisiniz. | Open Subtitles | انتما الاثنان لكما قيمة كبيرة في حفظ السلام في هذا الحي |
Abed, bırak da bir dakika huzurun ve sessizliğin tadını çıkaralım. Burada nadir oluyorlar. | Open Subtitles | دعنا نحضى بلحظة من الصمت و السلام إنها نادرة بهذا المكان |
Üçüncü ve son gerçekse iç huzurun mümkün olduğudur. | Open Subtitles | الحقيقة الثالثة والأخيرة أن السلام الداخلي مُمكن |
- Bunu duyduğuma üzüldüm ama o da huzurun bedeli. | Open Subtitles | أنا آسف لسماع ذلك ولكن هذا هو ثمن السلام |
huzurun elçisi olarak geldigini söylemistin. | Open Subtitles | قلتَ بأنّكَ أتيتَ مبعوثاً للسلام |
İlahi bir huzurun, hatta aşırı sevincin olduğu bir yer. | Open Subtitles | مكان للسلام الإلهي أو حدث نشوة الطرب |
Umuyorum bir gün, babamın bıraktığı yerden bu göreve devam edip Camelot'u huzurun ve mutluluğun merkezi hâline getirebilirim. | Open Subtitles | آمل في يوم من الأيام أن أكمل عمل أبي الجيد وأجعل (كاميلوت)مكاناً للسلام والسعادة |
huzurun, ahlaklılıktan yoksun. | Open Subtitles | سلامك بدون فضيلة |
huzurun gemileri beni uykuya götürüyor. | Open Subtitles | سُفن السلامِ تجعلْني أَنَامُ |
Hayır, burada sessizlik ve huzurun tadını çıkarıyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أَتمتّعُ بالسلام والهدوء هنا. جيد. |