| Annesi daha fazla uzakta kalamaz. Koruma iç güdüsü. | Open Subtitles | الأم لن تكون قادرة عن الإبتعاد كثيراً إنها غريزة الأم. |
| Hayatta kalma iç güdüsü devreye girdiğinde yapabileceklerin seni şaşırtabilir... | Open Subtitles | ستكون متفاجئاً عندما تأخذ غريزة البقاء دورها |
| Dinle, buna anne iç güdüsü ya da her ne demek istiyorsan diyebilirsin. | Open Subtitles | اسمعي , يمكنك تسميتها غريزة الأمومة أو سميها ما تريدين أن تسميها |
| En azından süründen birisinin, senin aksine, hayatta kalma iç güdüsü var. | Open Subtitles | على الأقل واحد من أفراد فريقك لديه غريزة البقاء، بعكسك |
| Bir ajan silah sesi duyarsa, ilk iç güdüsü atışın yapıldığı yeri saptamak olur. | Open Subtitles | -إن كانت لديك فكرة أفضل , فالأن هو الوقت المناسب عندما يسمع الجاسوس طلقة نارية فأول غريزة له ستكون |
| CA: İnsanlara, Amerikalılara ya da genel olarak topluma tiksinme iç güdüsü hakkında tekrar düşünmemize yardımcı olacak birbirimiz hakkında neyi anlamamızı önerirdin? | TED | كريس: ماذا تقول لشخص ما أو للأمريكيين، للناس عامةً، حول ما علينا أن نفهمه عن بعضنا البعض والذي قد يساعدنا في إعادة التفكير لدقيقة حول غريزة "الإشمئزاز" هذه؟ |
| Evet, annelik iç güdüsü sanırım. Pekâlâ. | Open Subtitles | أجل , غريزة الأم أعتقد |
| Savaş iç güdüsü yok! | Open Subtitles | لا غريزة للمعركة |
| Annelik iç güdüsü sonuçta. | Open Subtitles | إنّها غريزة الأمومة. |
| Onda katil iç güdüsü var. | Open Subtitles | -لديها غريزة القتل |
| Avlanma iç güdüsü. | Open Subtitles | غريزة الصيد |
| Kumarbaz iç güdüsü. | Open Subtitles | غريزة المقامر. |