| Genellikle vardiyamızın sonunda bir şeyler içerdik -- ama o gece değil. | TED | عادةً بعد نهاية الدوام نشرب الخمر -- لكن ليس في تلك الليلة. |
| Okuldan geldikten sonra birlikte süt içerdik. Benimki homojenizeydi, onunki yağlı. | Open Subtitles | إعتدنا أن نشرب اللبن مع بعضنا بعد المدرسة كوبى كان رايب, وهى تشرب كامل الدسم |
| Martinilerimizi içerdik sonunda da, zeytinlerimizi paylaşırdık. | Open Subtitles | كنا نشرب المارتيني الخاص بنا وعندما ننتهي , نقوم بتبادل حبات الزيتون |
| Neden bu şarabı açmıyorum, yeni evim şerefine içerdik. | Open Subtitles | لمَ لا أفتح زجاجة النبيذ هذه ونشرب نخباً لمنزلي الجديد؟ |
| Bana kalsa, sahilde ateş yakar, ...şarap içerdik. | Open Subtitles | لو كان الأمر عائد لي لكنّا على الشاطئ مع نار موقدة ونشرب النبيذ |
| Ve annen dışarı çıkınca içerdik. | Open Subtitles | في غرفتك وندخن عندما تكون أمك في الخارج |
| Bodruma iner, sıcak çikolata içerdik. | Open Subtitles | كُنا نذهب الي القبو ونتناول ... الشيكولاتة الساخنة ونحنُ نلعبها |
| Bahar gelince de eritip içerdik. | Open Subtitles | ثم تذوب في الربيع ونشربها |
| Genelde bitki çayı içerdik. Bu kez neden gazoz aldınız? | Open Subtitles | نحن عادة نشرب الشاي العشبي وأنت تشتري لنا صودا؟ |
| Biz de bir bardak şarap içerdik. | Open Subtitles | الاطفال نائمون كنّا دائما نشرب كأسا من النبيذ |
| Biliyor musun, inanması güç ama ikizler doğmadan önce Alisha'yla buraya gelir içerdik. | Open Subtitles | أنت تعرف , أنه من الصعب التصديق أليشا وأنا اعتدنا المجيء إلى هنا قبل التوأم كنّا نشرب |
| 60larda bu boku sokaklarda içerdik. | Open Subtitles | في الستينات كن نشرب هذا الشيء في الشارع |
| Buraya gelirdi balkonda içerdik. | Open Subtitles | كانت تأتي هنا كنا نشرب على الشرفة |
| O zamanlar hepimiz çok içerdik. | Open Subtitles | وقتها كنا جميعا نشرب أكثر من اللازم |
| Ondan sonra geçerken sürekli uğrardı ve birlikte kahve falan içerdik. | Open Subtitles | يأتي ليمر بي كل فترة وكنا نشرب القهوة معًا... أو أي شيء |
| Kocaman bir ateş yakıp cin içerdik veya elimizde ne varsa. | Open Subtitles | لكي نصنع ناراً كبيرة ونشرب النبيذ او اي شيء كان يمتلكه احدهم |
| Gülerdik, içerdik, kumda uzanırdık. | Open Subtitles | لذا تعلم كُنا نضحك ونشرب وكنا نتمدد على الرمل ونقبل بعضنا البعض |
| Nine, gençliğimizde yukarıda ot içerdik, fark etmediler sanıyorduk ama fark etmişler! | Open Subtitles | جدتي، حين كنا مراهقين، كنا نصعد إلى الأعلى وندخن الماريجوانا ولم نظن أنهما تعرفان، لكنهما كانتا تعرفان! |
| Korku filmleri izleyip sigara içerdik. | Open Subtitles | ... وندخن السجائر, وانا |
| Güler ve sıcak çikolata içerdik. | Open Subtitles | كنا نضحك ونتناول الشوكلاتة الساخنة سويا |
| Bahar gelince de eritip içerdik. | Open Subtitles | ثم تذوب في الربيع ونشربها |
| Hafta sonları birer bira içerdik. | Open Subtitles | كنا نحتسي بعض الجعة في نهاية الأسبوع |