| Fakat eğer belli içgüdülerle dünyaya geliyorsak bunların bazıları bizi bencillik, önyargı ve şiddete mahkum edebilir. | TED | حيث أنه لو وُلدنا ببعض الغرائز الخاصة، من الممكن عندها أن يديننا بعضهم بالأنانية والتحيز والعنف. |
| Parfümünüzü de aynı içgüdülerle mi seçtiniz? | Open Subtitles | هل هي نفس الغرائز التي قمت بها باختيار ذلك العطر؟ |
| Durun bakalım. Burada içgüdülerle ben ilgilenirim. | Open Subtitles | انتظري، أنا من يتعامل مع الغرائز |
| İki sanatçının da aynı şarkıya benzer komik içgüdülerle düzenleme yaptıklarını görüyorum, haliyle benzer enstrümanlar kullanılıyor. | Open Subtitles | أرى فنانين يغنيان نفس الأغنية بنفس الغريزة الكوميدية و هذا أنتج عزفا بنفس الوسائل الموسيقية |
| Radyo içgüdülerle ilgilidir. | Open Subtitles | عمل الإذاعة مبنى على الغريزة |
| İçgüdülerle kimseyi tutuklayamazsın John. | Open Subtitles | الغرائز لا تجعل الاعتقالات، جون. |
| Durumu değerlendirip içgüdülerle hareket edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نقييم الوضع ونلعب على الغرائز ... |