| İçimden bir ses, ölümün karanlık yüzüne gidip geldiğimizi söylüyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما يخبرني بأننا على طرف غامض من الموت |
| İçimden bir ses, ondan bu kadar kolay kurtulamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما يخبرني أنك لن تدع هذا الموضوع بسهولة |
| Birşeyi bilmek istiyorum, şimdi. Bu solucanı içimden dışarı nasıl atacağım? | Open Subtitles | أريد أن أعرف شيء الأن, كيف أُخرج هذه الدودة من داخلي |
| Nedense içimden bir ses Güney Afrikalı satıcılarının öyle düşünmeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | لدي شعور أن موزعينك من جنوب أفريقيا لن يخاجلهم نفس الشعور |
| Her yerimden kıl fışkırıyor ve içimden günlerdir mukus geliyor. | Open Subtitles | الشعر ينبت في كلّ مكان والمخاط يخرج منّي لأيام .. |
| Ama daha sonra telefonun çaldığını duyduğumda, içimden bir ses telefonu açmamamı söyledi. | Open Subtitles | ولكن عندما رن جرس الهاتف بعدها, شيئاً بداخلي قال لي أن لا أرد. |
| İçimden bir ses hedefi ve Hunter'ın onu indiremeyeceğini bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | قلبي يخبرني أنك كنت تعرف الهدف و أن هانتر لن يقتله |
| İçimden bir ses Willie'nin herhangi bir zamanda tahmin bile edemeyeceğimiz bir şekilde geri gelip bizi öldüreceğini söylüyor. | Open Subtitles | شئ ما يخبرني بأن ويلي مازال هناك ..وبأنه يمكن أن يرجع بأي وقت وبأي شكل، ويقتلنا بطرق لانستطيع تخيلها |
| İçimden bir ses Perry White'ın kötü günleri bitti diyor. | Open Subtitles | شيئاً ما يخبرني بأنها ليست المرة الأخيرة التي أراك فيها |
| İçimden bir ses, bu tünelleri başka kimsenin bilmediğini söylüyor. | Open Subtitles | شيء ما يخبرني أن لا أحد يعلم عن هذه الأنفاق |
| Benim içimden gelen ses, sana toz olmanı söylememi söylüyor. | Open Subtitles | لو انا كان عنده صوت داخلي هو سيخبرني لإخبارك للتيه. |
| Tılsımı yuttum. Onu istiyorsa beni kesip içimden çıkarması gerekecek. | Open Subtitles | أبتعلت التميمة, إذا كان يريدها عليه أن يخرجها من داخلي |
| Ama yine de içimden bir şey düşünmeyi ve mücadele etmeyi sürdürüyordu. | TED | لكن ومع ذلك، بقي يدور شيء في داخلي ويكافح. |
| İçimden bir ses, senin bekarlığa veda partinin pek yakın olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | لدي شعور اننا لن نحضر حفل توديع عزوبيّتك في وقتٍ ما لاحقاً |
| İçimden bir ses, örtünün altında güzel bir şey yok diyor. | Open Subtitles | عندي شعور بأني سوف لن أحب ما يوجد تحت ذلك الغطاء |
| İçimden bir ses bu iş bittiğinde rahatlayacağımı söylüyor. | Open Subtitles | هناك جزء منّي ذلك سأكون المسرور متى هو في جميع أنحاء مع. |
| Ve içimden bir sesin sürekli endişelenme, her şey düzelecek demesine izin verdim. | Open Subtitles | ..وكان بداخلي هذا الجزء الذي يقول لا تقلق، كل شي سيكون على مايرام |
| Gözetlemede olmanın nasıl olduğunu bilirim. O yemekler içimden geldi. | Open Subtitles | أعلم كيف هو الإنتظار خارجاً ذلك الطعام كان من صميم قلبي |
| İçimden bir ses diyor ki, polise gidersem hayatta kalma şansım daha fazla. | Open Subtitles | هناك شىء يخبرنى بأن لدى فرصة أكبر فى البقاء لو ذهبت إلى الشرطة |
| - Ama hala, içimden bir şey bana bunun doğru olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ولكن مازال هناك شىء داخلى يخبرنى أنهذاهو الشىءالصواب. |
| Şuna baksana? Tam içimden geçti. Çocuklar bakın. | Open Subtitles | أنظر لهذا ، إنه يمر من خلالي ، شباب إنظروا |
| Patron, içimden bir ses kızın evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج |
| İçimden atmaya uğraşıp duruyordum, ama bir hissi nasıl yok edebilirsin ki? | Open Subtitles | لقد ظللت احاول جعله يختفى لكن كيف يمكنك ان تقتل احساس ؟ |
| Günün geri kalan bölümünde, o öğleden sonrası, beni içimden kemiren bir duygu yaşadım. | TED | كل بقية ذلك اليوم, ذلك الظهر, كنت احس شعوراً مزعج بمعدتي. |
| içimden bir ses doğru öğretmeni bulursak çok şey öğrenebiliriz ve yapabiliriz diyor. | Open Subtitles | أشعر أن هناك الكثير يمكننا تعلمه أو فعله لو كان لدينا معلمة جيدة |
| Ama içimden bir his silahların burada bir yerde olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ،لديه سلاح في مكان ما هُنا إحساسي يُخبرني بهذا |
| İçimden bir ses, bu kadını tekrar görmelisin diyordu. | Open Subtitles | -شىء بداخلى يقول أنى أريد أن أرى هذه السيده مره أخرى |