| Bunca yolu gelmeniz benim için büyük bir onur | Open Subtitles | إنه شرف لي أنكِ أتيتِ كل هذا المشوار. |
| Monarşinin açılış törenine katılabilmeniz bizim için büyük bir onur, Vekil So. | Open Subtitles | إنه شرف لي أن تتمكن من الحضور سيد (سو) لإفتتاح الملكية |
| İlk kez gerçekleştirilecek Dünya Kupası'ndaki yarışçıları tanıtmak benim için büyük bir onur. | Open Subtitles | إنه لشرف عظيم لي أن أقدم لكم المتسابقون في أول سباق حول العالم لنا |
| Benim için büyük bir onur. | Open Subtitles | إنها السنة الثانية على التوالي، و إنه لشرف عظيم لي. |
| Tebrikler, Evan. Susan, bu benim için büyük bir onur. | Open Subtitles | مبروك انا مبتهج ويشرفنى ذلك |
| Bu bütün Rayburn'ler için büyük bir onur ve eminim Robert da çok heyecanlanırdı. | Open Subtitles | "هذا شرف كبير لنا ولعائلة "رايبيرن وأعلم اني "روبيرت" كان بسعادة غامرة |
| Shogun'un turnuvasına ev sahipliği yapmak babam için büyük bir onur. | Open Subtitles | استضافة بطولة الشوغون هي شرف عظيم لوالدي |
| Bu buluşmayı bir kez daha Washington'da organize etmek, bizim için büyük bir onur. | Open Subtitles | "إنه لشرف عظيم لنا" "لاستضافة هذا الاجتماع مرة أخرى في واشنطون" |
| Bu benim için büyük bir onur. | Open Subtitles | إنه لشرف عظيم |
| Tebrikler, Evan. Susan, bu benim için büyük bir onur. | Open Subtitles | مبروك انا مبتهج ويشرفنى ذلك |
| Bu sizin için büyük bir onur. | Open Subtitles | هذا شرف كبير لك |
| Benim için büyük bir onur. Tam olarak ne anlama geliyor? | Open Subtitles | هذا شرف كبير لي |
| Bu ödülü kabul etmek benim için büyük bir onur..." | Open Subtitles | ولذا فهذا شرف عظيم لى بقبول هذه الجائزة |
| Haklısın... Bu, boyum için büyük bir onur. | Open Subtitles | انت علي حق ،هذا شرف عظيم لعشيرتي |