| Konuşmamı bitirmeden önce, benim için büyük bir zevk ki, oral sınavlarını başarıyla geçen birini tanıdım, her zaman sınıfın başını çekiyordu, büyük bir onurla | Open Subtitles | و لكن قبل أن أنهي من دواعي سروري أن أشكر انسانة تفوقت بامتحاناتها الشفهية دائماً كانت في مقدمة الصف |
| Seni tüm bu işin temel parçasıyla tanıştımak benim için büyük bir zevk olacak. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أقدم لك المحور الحقيقي للأمر كله |
| Uyuşturucuyla mücadeleye 250.000 dolar sunmak benim için büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي الفخر أن أقدم.. مع هدا التبرع ب250,000 دولار.. |
| Uyuşturucuyla mücadeleye 250.000 dolar sunmak benim için büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي الفخر أن أقدم.. مع هدا التبرع ب250,000 دولار.. |
| Bu konuda tek kelime ettiğin takdirde seni öldürmek zorunda kalırım, tamam mı? Bu da benim için büyük bir zevk olur. | Open Subtitles | لو أخبرت أحداً عن هذا سأقتلك بطريقه مريعه |
| Bu konuda tek kelime ettiğin takdirde seni öldürmek zorunda kalırım, tamam mı? Bu da benim için büyük bir zevk olur. | Open Subtitles | لو أخبرت أحداً عن هذا سأقتلك بطريقه مريعه |
| Sizinle tanışmak benim için büyük bir zevk Leydi Arryn. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أتعرف عليكِ يا سيدة (آرين) |
| Sizinle tanismak benim için büyük bir zevk Leydi Arryn. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أتعرف عليكِ يا سيدة (آرين) |