| Senin ya da takım için en iyisinin bu olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا، أنا لا أعتقد وهذا ما هو الأفضل بالنسبة لك أو الفريق |
| Çünkü senin için en iyisinin ne olduğunu biliyorum. Her zaman biliyordum. | Open Subtitles | لأنّني أعلم ما هو الأفضل لكِ ولطالما علمتُ |
| Herkes için en iyisinin olmasını istersin ama bir mesele var. | Open Subtitles | إنك تنشد ما يصبُّ في مصلحة الجميع، لكن إليك بيت القصيد |
| Onun için en iyisinin duş alması olduğunu düşündük. | Open Subtitles | لقد أعتقدنا أن الأفضل للعمليه أن تستحم هى |
| Kararını vermiş ve onun için en iyisinin ne olduğunu bilmesine izin vermeliyiz. | Open Subtitles | لقد أتخذ قراره وأظن أن علينا أن نسمح له بأن يُميز الأفضل له |
| Ve senin ve çocukların için en iyisinin ne olduğunu anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | و يجب أن تكتشفي ما هو الأفضل لكِ و لإطفالكِ. |
| Herkes için en iyisinin olmasını istersin ama bir mesele var. | Open Subtitles | إنك تنشد ما يصبُّ في مصلحة الجميع، لكن إليك بيت القصيد |
| Çünkü çocuğum için en iyisinin bu olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لأني فكرت أنه في مصلحة ابني |
| Bunun üzerine uzun uzadıya düşündüm ve inanın bana kızlar için en iyisinin o günü komple atlamak olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | فكرت بهذا كثيراً و مطولاً و صدقوني أعتقد أن الأفضل للبنات أن يتجاوزا هذا اليوم كله |
| Bunun üzerine uzun uzadıya düşündüm ve inanın bana kızlar için en iyisinin o günü komple atlamak olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | فكرت بهذا كثيراً و مطولاً و صدقوني أعتقد أن الأفضل للبنات أن يتجاوزا هذا اليوم كله |
| Yine de Charles'in eski sayfalarını okumuş biri olarak onun için en iyisinin bu olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | نعم، حسنا، بالرغم عليَّ القول كشخص قرأ العديد من الفصول (القديمة في حياة (تشارلز أتساءل إن كان هذا الشيء الأفضل له |
| Onun için en iyisinin ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم ما الأفضل له |