| Onları tutuklamak için hazırlanıyorlar. Herşey bitti. | Open Subtitles | وإنهم يستعدون للقبض عليهم لقد انتهى الأمر |
| Gecenin yaklaşmasıyla beraber uzun yolculuklarının semeresini almak için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | بينما يقترب المساء، يستعدون لحصد ثمرة سفرهم الطويل. |
| Fransada ise genç kazlar ilk uçuşu için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | صوت المزمار مرة اخرى في فرنسا, الإوز الصغار يستعدون لأول طيران. |
| Hayvan uzmanları, rakun diyabetinin patlak vermesi için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | و خبراء الحيوانات يستعدون لتفشي مرض السكري لدى الراكون. |
| Biz konuşurken, atlara bağlanıp infaz için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يستعدون لتمزيق وتقطيع الأوصال بينما نتحدث. |
| Online restoran eleştirmenleri işletmeleri dizlerine çöktürmek için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | منتقدي المطاعم على الانترنت يستعدون لجعل الأعمال تحت طاعتهم |
| Şimdi okul için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | انهم يستعدون للذهاب إلى المدرسة |
| Arkada sonraki çekim için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | انهم بالخلف يستعدون للتصوير التالي |
| Onu hoş karşılamak için hazırlanıyorlar! Kaushalya-Didi aklını yitirecek. | Open Subtitles | انهم يستعدون من أجل قدومه (كاوشالايا ديدي) ستجن على القريب |
| Başlamak için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يستعدون للبدء |
| Anlaşılan saldırı için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | يبدو انهم يستعدون |
| Akşam yola çıkmak için hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستعدون للمغادرة الليلة . |