| Peki, eğer istersen, biz senin için hemen tamir edebiliriz. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنتِ تريدين يمكننا.. يمكننا أصلاحها لكِ على الفور |
| Sabırsız olduğunuzu biliyorum onun için hemen başlayalım. | Open Subtitles | , أعرف أنكم متحمسون لذا لنصل إلى النقطة على الفور |
| Bizi almak için, hemen güney hangarına gelin. | Open Subtitles | المقابلة عند جنوب نقطة الهبوط على الفور, من اجل الاخلاء |
| Aslında karaciğeriniz ve böbrekleriniz yemek için hemen uygun olabilirdi. | Open Subtitles | في الواقع، كبدك وكليتاك ستكون ملائمة للعشاء على الفور |
| Her obsesif ebeveynin yapacağı şeyi yaptım; daha önce neyin aranmış olduğunu görmek için hemen "geri" düğmesine tıklamaya başladım. | TED | وفعلت ما من شأنه أن يفعلة أي والد مهووس بدأت على الفور بالضغط على زر "الخلف" لأرى عن ماذا بحث ايضاً |
| Emin olmak için hemen onunla temasa geçeceğim. | Open Subtitles | ساكون على اتصال معه على الفور للتأكد. |
| Cezayı belirlemek için hemen harekete geçeriz. | Open Subtitles | سننتقل على الفور إلى تحديد العقوبه |
| Siparişlerinizi almak için hemen döneceğim. Lafayette. | Open Subtitles | سأعود على الفور لتدوين طلباتكم. |
| Siparişleriniz için hemen döneceğim. | Open Subtitles | سأعود على الفور لآخذ طلباتكم |
| Bu ülkenin yararına olması için,hemen | Open Subtitles | و لصالح هذه البلاد على الفور |
| Beth beni arayıp da Connor'dan bahsedince, ne hissedebilirim diye bakmak için hemen buraya geldim. | Open Subtitles | إتّصلت بي (بيث) وأخبرتني عن (كونور)، وجئتُ على الفور لأرى ما بإمكاني أن أشعر به. |