"için pişmanım" - Translation from Turkish to Arabic

• ندمت على
• أنا نادم على
• ويؤسفني
• أندم على
• نادمة على
• يؤسفني أنه لم

Değerli insanlarla, gereksiz şeyler uğruna boşuna harcadığım zaman için pişmanım.
و ندمت على الوقت الذي ضيعت على أمور غير مهمة مع أشخاص يهمونني.

Eğer bir anlam ifade edecekse, seni o gezegende bıraktığım için pişmanım.
أنه لايعنى أى شىء,انا ندمت على تركك فى هذا الكوكب لا تفهمنى خطأ

Ben yaptığım şeyler için pişmanlık duyuyorum. Yapmadığım şeyler için pişmanım.
.أنا نادم على الأشياء التي فعلتها والأشياء التي لم أفعلها

Ve ben... senin gibi arkadaşlara ihtiyaç duyduğum için pişmanım.
ويؤسفني التفكير من أي وقت مضى بأنني احتجت لأصدقاء مثلك

Evlenme teklif ettiğinde evet demediğim için pişmanım.
أندم على إنني لم أوافق عندما طلبتِ الزواج مني

Bütün günahlarım için pişmanım. Seninkiler için de.
أنا نادمة على كل ذنوبي يا فينس وعلى ذنوبك أيضا

Beni bağışlamanı isteme cesaretim olmadığı için pişmanım.
يؤسفني أنه لم تكن لدي الشجاعة لأطلب منك الصفح

Ama bütün bunlara rağmen tek bir şey için pişmanım.
لكن من بين كل هذا ندمت على شيء واحد فقط

Ama almadığımız için pişmanım ve bir sürü para kaybettik.
لكنني ندمت على عدم الإستثمار وخسرنا الكثير من المال

O kapıdan çıkıp onlara o hazzı yaşattığım için pişmanım.
ندمت على خروجي من ذلك الباب وقد منحتهم الرضا.

senin o güzel kafana güzel bir kruvasan attığım için pişmanım.
و... ندمت على رمي كروسان معد بإتقان, على رأسك الجميل

Bu ismi verdiğim için pişmanım.
ندمت على أني سميتها كذلك

- Her Sarah, her Cosima için seni yaptığım için pişmanım.
-علينا الذهاب -كل أخواتك، (سارا)، و(كوسيما ) لقد ندمت على صنعك أنت

- Hadi tekrar, en baştan. - Her şey için pişmanım.
لنبدأ مجدداً، من البداية - أنا نادم على كل شيء -

Dün söylediğim bazı şeyler için pişmanım.
أنا نادم على بعض ما قلته في الأمس

Fakat şimdi çalışmadığım için pişmanım.
ولكن الآن ويؤسفني أيضا، لماذا لا يدرسون.

Bu denli tutarlı bir dürüstlük sergileyemediğim için pişmanım.
ويؤسفني أن نزاهتي لم تكن ثابته

- Ben de kaçırdığım için pişmanım.
ويؤسفني تفويته.

Bir anlaşmaya varabileceğimizi umarak geldiğim için pişmanım.
أندم على مجيئي لهذا المكان بافتراض أنني قد أجد المصالحة

Ve şimdi de bana söylediği her şeye inandığım için pişmanım.
العين بالعين. و الأن أنا أندم على تصديق أي شيء أخبرني به.

Kötülük yaptığım için ve iyilik yapmakta başarısız olduğum için pişmanım.
أنا نادمة على ارتكابي الخطأ وعلى فشلي في عمل الخير

Bazen bunun için pişmanım.
انني نادمة على ذلك بعض الاحيان