| Senin için sakıncası yoksa tüm bunlar sona erdiğinde senden numarasını alırım. | Open Subtitles | إنّك لا تمانع إذا أخذت رقمها عندما ينتهي كل هذا، صحيح؟ |
| Senin için sakıncası yoksa tüm bunlar sona erdiğinde senden numarasını alırım. | Open Subtitles | إنّك لا تمانع إذا أخذت رقمها عندما ينتهي كل هذا، صحيح؟ |
| Kötü kokmasının senin için sakıncası yoksa tabi. | Open Subtitles | طالما كنت لا تمانع إذا ينتن. |
| Senin için sakıncası yoksa, başka bir zaman durumunu enine boyuna konuşmak isterim. | Open Subtitles | أودّ مناقشة وضعكَ بتعمّق في وقت آخر إن كنتَ لا تمانع ذلك |
| Senin için sakıncası yoksa, başka bir zaman durumunu enine boyuna konuşmak isterim. | Open Subtitles | أودّ مناقشة وضعكَ بتعمّق في وقت آخر إن كنتَ لا تمانع ذلك |
| Sanırım ofistekilerin güvenini kaybettim. Ve senin için sakıncası yoksa, öğle tatilinde bütün elemanlarla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنني فقدت ثقتي بالمكتب وانت إن لم تمانع |
| Bir göz atmak konuşturmak istiyorum, sizin için sakıncası yoksa. | Open Subtitles | أود أن ... ركل الإطارات لكي تتكلم إن لم تمانع |
| Sizin için sakıncası yoksa 10:.30 gibi getiririm diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكّر بالعودة في الـ10 والنصف إن لم تمانع. |
| İlk önce Grace'i bulmak istiyorum, sizin için sakıncası yoksa | Open Subtitles | أود أن أجد (جريس) أولاً، إن لم تمانع |