| Bu davayı mahvetmen için sana yardım etmeyeceğim. Polis gibi görünmek istiyorsan, git öyle görün. | Open Subtitles | لن أساعدك في هذه القضية إن أردت الادعاء بكونك شرطياً، فافعل ذلك |
| Sadece o da değil, bu şirketi kurman için sana yardım edeceğim. | Open Subtitles | وليس ذلك فقط , سوف أساعدك في بناء هذه الشركة |
| Geleceğin henüz belirlenmediği söylemek dışında yakında karşılaşman gereken şey için sana yardım edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك في ما ستواجهينه قريباً'' ''ولا يسعني إلاّ أن اقول، إن المستقبل لم يكتب |
| Eğer hayatta kalırsam o çağrıyı düzeltmen için sana yardım edeceğim. | Open Subtitles | إذا نجوت فسوف أساعدك على تحسين هــذا الإستدعــاء. |
| Şu anda intikam alman için sana yardım edebilecek durumda değilim. | Open Subtitles | أنا الآن في وضع لا يسمح لي بمساعدتك في إنتقامك |
| Bu oyunda ayakta kalman için sana yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول مساعدتك على البقاء متقدماً بخطوة في لعبتنا. |
| Çıldırmışsın. Her halükarda bulman için sana yardım etmeyeceğim. | Open Subtitles | هذا بالفعل جنون , أنا لا أستطيع مساعدتك فى البحث عنها فى أى حال من الأحوال |
| Eğer bana izin verirsen, onunla konuşman için sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني مساعدتكِ في التحدث إليه إذا سمحتِ لي |
| Yapmayı bildiğim tek şey varsa o da hayallerin için sana yardım etmektir. | Open Subtitles | ان كان هناك شيء واحد أعرف كيف أفعله هو أن أساعدك في تحقيق أحلامك |
| Samanlığımı yıkman için sana yardım etmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدني أن أساعدك في هدم حظيرتى ؟ |
| Ve eğer onu bulman için sana yardım etmemi istiyorsan, edeceğim. | Open Subtitles | "وإن تريديني أن أساعدك في العثور عليه ، سأفعل" |
| Ulaşılması zor yerlere sürmen için sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | أستطيع مساعدتك في وضعه على الأماكن الصعب الوصول إليها |
| Tek bir foto ama hepsini yakalaman için sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | مجرد واحد و يمكنني مساعدتك في ايجادهم جميعاً |
| Yardımımı istersen, bunun için sana yardım edebilirim ya da bu filmin yapımcılığını yapabilirim. | Open Subtitles | لو أردت المساعدة، بوسعي مساعدتك في إنتاج هذا |
| Ama babanı hayatından atman için sana yardım edemem. | Open Subtitles | و لكنني لن أساعدك على إبعاد والدك من حياتك |
| Sorularıma içtenlikle cevap verirsen buradan sağ salim çıkman için sana yardım edeceğime dair söz veriyorum. | Open Subtitles | ...أجب على أسئلتي بصدق و أعدك بأن أساعدك على الخروج من هنا سليم معاف |
| Bırak da doğru kızı bulman için sana yardım edeyim. | Open Subtitles | دعني أساعدك على إيجاد الفتاة المناسبة. |
| Babam bu ödev için sana yardım etti sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن والدي قام بمساعدتك في كتابة هذا الواجب المنزلي |
| Ama ya değilse? Yani başlamışsın bile, bitirmen için sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | أتعلم، أقصد، أنظر، أنت بالفعل بدأت وبمقدوري مساعدتك على إنهائه |
| Çizgi romanlarını çizmeye başladığında öykülerini yazmak için sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | .... عندما تبدأ فى رسم قصصك المصوّرة فيمكننى مساعدتك فى كتابة القصص |
| Tek dileğim Sam'i bulmak için sana yardım etmek. | Open Subtitles | كل ما أريده هو مساعدتكِ في إيجاد (سام). |