| Rory, Üniformanın içinde harika görünüyorsun. | Open Subtitles | روري تبدين رائعة في الزي الرسمي |
| Bu arada, o elbise içinde harika görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين رائعة في هذا الثوب |
| Bunun içinde harika görünüyorum. | Open Subtitles | أبدو رائعة في هذا الثوب |
| Benekler içinde harika görünüyorum. | Open Subtitles | أبدو رائعة في الثياب المنقطة |
| - Mayonun içinde harika görünüyorsun. - Gelmek isterdim. Çok meşgulüm. | Open Subtitles | ستبدين رائعة فى زى السباحة اود ذلك, ولكنى مشغولة جدا |
| "Ayrıca, bu renk içinde harika gözüküyor." | Open Subtitles | كما أنها تبدو رائعة فى هذا الطقم |
| Hayır, burası L.A. Hiçbir şey resmi değil. Toga içinde harika görünürsün. | Open Subtitles | لا , انها (إل إيه) و لا يوجد شئ رسمي ستبدين رائعة في ثوب |
| Aman Tanrım! Laurie, popon bu kot pantolonun içinde harika görünüyor. | Open Subtitles | ربّاه (لوري) مأخّرتكِ تبدو رائعة في سروال الجبنز هذا |
| Bahse girerim mini elbisenin içinde harika gözükür. - Burada ne bok yiyorsun Michael? | Open Subtitles | أراهن أنها رائعة في المضاجعة |
| Onun içinde harika gözükürsünüz. | Open Subtitles | كنتي لتبدين رائعة في هذا |