"içiyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

• يشربوننا
• يحتسون
• يشربون
• يدخنون
• يسكرون
• ويشربوا

- Kanımızı içiyorlar.
-إنّـهم يشربوننا

- Kanımızı içiyorlar!
-إنّـهم يشربوننا

Hiç sevmediğim bir grup insan, evimde dikilip içkimi içiyorlar.
هذه ليست حفلة بل أشخاص لا أحبهم واقفين بالأرجاء وهم يحتسون شرابي

Hiç sevmediğim bir grup insan, evimde dikilip içkimi içiyorlar.
بل أشخاص لا أحبهم واقفين بالأرجاء وهم يحتسون شرابي

Evet. Nerede yaşıyorlar, taşlar nerede, ne kadar içiyorlar gibi.
أجل , أين يعيشون أين يحتفظون بها أوقات نومهم ماذا يشربون ؟

Hepsinin saçları tas kafa ve esrar içiyorlar.
اصحاب القصات الغبية الذين يدخنون المخدرات

Daha az içiyorlar. İnsanlar öğleden önce sarhoş olmak istemiyormuş.
على ما يبدو، والناس لا يسكرون قبل الظهر.

Çünkü gereğinden fazla harcıyorlar gereğinden fazla içiyorlar, gereğinden fazla yiyorlar ve gereğinden fazla düşünüyorlar.
لأنهم ينفقوا الكثير ويشربوا الكثير ويأكلوا الكثير ويفكروا كثيراً.

- Kanımızı içiyorlar ve...
- إنّـهم يشربوننا ، و ...

Yine balkabaklı kahve mi içiyorlar yoksa cinsel birleşme mi yaşayacaklar diye merak ediyorsunuz.
وما إذا كانوا يحتسون مزيداً من القهوة معاً، أو سيمارسون الجنس الليلة

İçiyorlar. Ballarını falan yiyorlar.
إنهم يحتسون الشراب ويأكلون العسل

(Gülüşmeler) Ama şimdi her gün beraber kahve içiyorlar.
(ضحك) ولكنهم الآن يحتسون القهوة مع بعضهم البعض كل يوم.

Sevişiyorlar, absint içiyorlar. Fransızları bilirsin. Gazetelerimizi okumuyormusun?
يتبادلون الحب , يشربون الخمر انت تعرف الفرنسيين ألم تقرأ جرائدنا اليوم ؟

Kart oynuyorlar, likör içiyorlar, ve kadın kovalıyorlar.
انهم يلعبون الورق ، يشربون الخمر و يلاحقون النساء

Orada buradan çok daha fazla sigara içiyorlar, yani tahmin edebilirsin.
في أوروبا، وهم يدخنون كثيراً هناك، لذا يمكنك التخيل

- Bizim sigaralarımızı içiyorlar ve evlerine mektuplarını bizim pullarımızla postalıyorlar.
-ماذا بعد؟ -كانوا يدخنون سجائرنا ويرسلون رسائل لبيوتهم من طوابعنا

Bilirsin, içiyorlar, dövüşüyorlar, bunun gibi şeyler.
تعلمين، إنهم يسكرون ويتشاجرون و غيرها من الاشياء لذا.

Sonra da süitlerine gidip, jakuzilerine girip mini barda soğuk tuttukları meyve sularını içiyorlar.
وبعدها يذهبون إلى أجنحتهم ليغطسوا في مغاطسهم، ويشربوا عصيراً بارداً من ثلاجاتهم الصغيرة.