Senden cesedinin fotoğrafını ve duyduğum kadarıyla hep hatıra olarak aldığın sağ işaret parmağını istiyorum. | Open Subtitles | أنا سأتطلّب الدليل الفوتوغرافي من جثّته، الزائد الذي أفهم تذكارك - سبابته الصحيحة. |
Ateş eden biri tüfeği tutarken namluyu kavrar ve işaret parmağını tetiğe koyar ya? | Open Subtitles | و يلف سبابته حول الزناد |
1919 yılında, salıncaklı sandalyesinde beş dakika daha kalmış olsaydı işaret parmağını bile bulsak kendimizi şanslı sayardık. | Open Subtitles | لو أنّه قد جلس بكرسيه الهزّاز لخمس دقائق إضافية بالعام 1919... لكنّـا إعتبرنا أنفسنا محظوظين إن إستطعنا العثور على سبابته. |
Babam bir keresinde kiliseye geç geldiği için annem işaret parmağını kırmıştı. | Open Subtitles | أمي عضت أصبعها ذات مرة لأن أبي كان متأخر على الكنيسة |
Babam bir keresinde kiliseye geç geldiği için annem işaret parmağını kırmıştı. | Open Subtitles | أعني أن تضرب نفسك أمي عضت أصبعها ذات مرة |
Baş ve işaret parmağını kullan. Ucunu yavaşça bük. | Open Subtitles | الآن استخدمي سبابتك و احنيه قليلاً للخلف |
İşaret parmağını koyuyorsun ve artık sistemdesin. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله... هو أن تضع سبابتك على الزجاج ثمّ... |
İşaret parmağını kaybettiğin zaman. | Open Subtitles | نعم، عندما فقدت سبابتك |
Tammy, işaret parmağını verir misin? | Open Subtitles | تامي,احتاج سبابتك اليمنى |