| Umarım böyle kendine başka birisi gibi konuşman deliliğin bir işaretidir. | Open Subtitles | إن تحدثك إلى نفسك على انها شخصان علامة من علامات الجنون |
| Yani bizim utandığımız şey aslında içimizin temiz ve düzenli olma işaretidir. | TED | فما نشعرُ بالحرج منه هو في الحقيقة علامة لشيء يحفظ داخلنا على ما يرام ونظيف. |
| Cerrah olarak, bunu kurcalamak bana düşmez ama... tansiyon yorucu bir iç mücadelenin işaretidir. | Open Subtitles | كجرّاح، ليس عليّ أن أُفتّش في العقول .. لكن يمكنني القول أنّ التوتّر علامة إرهاق من الصراع الداخلي. |
| Ve fısıldaşmanız iyi olmadığımın işaretidir,biliyor musunuz... | Open Subtitles | والهمس ليس إشارة على أنني سأكون بخير , أتعرفان ذلك ؟ |
| Belki de bu, buradaki bazı şeyleri değiştirmemiz gerektiğinin bir işaretidir. | Open Subtitles | ربّما إنها إشارة لتغيير الطريقة التي ندير بها الأشياء هنا. |
| Bu mükemmel bir karakter işaretidir. Sen buralı değilsin. | Open Subtitles | اظن انها علامه على شخصية رائعه انت لست من هنا |
| Bu da Dallas'ta bir komplonun söz konusu olduğunun en iyi işaretidir. | Open Subtitles | وهذا هو أفضل مؤشر على حدوث مؤامرة واسعة النطاق في دالاس |
| Kendi kendine konuşmak aklιnι oynatma işaretidir. | Open Subtitles | عندما يكلم الرجل نفسه ، فأنها علامة على ان سرجه بدأ ينزلق |
| Suç, Tanrı'nın kaderiniz üzerinde çalıştığının bir işaretidir ve sadece budala kimseler buna inanmayı reddeder. | Open Subtitles | . الذنب هو علامة ان القدير يصنع لك مصيرك . ستكون ساذجاً إن انكرت هذا |
| Bunu mu efendim? Bu, esir ev cinlerinin işaretidir. | Open Subtitles | هذا يا سيدي هو علامة استعباد قزم المنزل السحري |
| Benim geldiğim yerde bel ölçüsü refah işaretidir. | Open Subtitles | من حيث جئت ، هذه الورود تعتبر علامة من علامات البذخ |
| Uyurgezerlik bazen bir stres işaretidir. | Open Subtitles | المشي أثناء النوم بالعادة يكون علامة الإجهاد |
| Bu mavi daireler adayların diğer üyelerin önünde çıplak durduğu ve üyelerin vücutlarındaki yağlı noktaları işaretlediği bir kabul töreni işaretidir. | Open Subtitles | تلك الدوائر الزرقاء هي طقوس ترهيب حيث يقوم المتعهد بالتعري لكي يتمكن الاعضاء من وضع علامة على مناطق الدهون بواسطة القلم. |
| Operasyonlarımızdan biri basına sızdığı anda politikacılardan ses çıkmıyorsa bu bizi sattıklarının işaretidir. | Open Subtitles | لا احد يعطينا اي دعم إن لم نتلقى اي دعم من السياسين هذه علامة انهم تخلوا عنا |
| Tüm bu sevgi, o gülücükler, ... saygısızlığın işaretidir. | Open Subtitles | كل هذه العاطفة. كل هذه الإبتسامات. إنها علامة على عدم الإحترام. |
| Sinirsel çöküntü içinde olan birisini gördüğünüzde muhtemelen sizin için uygun birisi olmadığının işaretidir. | Open Subtitles | عندما ترى شخص ما يعاني إنهيـارًا فهذه من المحتمل إشارة إلى أنّه لن يناسبك |
| Ama bana ilk gönderdikleri reddetme mektubu belki de evrenin bana bir işaretidir benim herhangi bir yerde daha iyi olacağımı gösteren? Diğer yerlerde daha iyi olacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | لكن ماذا لو أنّ رفضهم المبدئي كان إشارة من الكون أنّي أفضل حالاً في جامعة أخرى؟ |
| Ama bana ilk gönderdikleri reddetme mektubu belki de evrenin bana bir işaretidir benim herhangi bir yerde daha iyi olacağımı gösteren? | Open Subtitles | لكن ماذا لو أنّ رفضهم المبدئي كان إشارة من الكون أنّي أفضل حالاً في جامعة أخرى؟ |
| O iç çekişler, biraz nefes alman gerektiğinin işaretidir. | Open Subtitles | التنهيدة هي إشارة بأنّكِ بحاجةٍ للهواء الطلق |
| - Aşırı steroidin işaretidir. | Open Subtitles | هذه إشارة على الإستخدام الزائد للهرمونات |
| Clemenceau der ki: "Hata yaptığımızda hayat ilgi çekici hale gelir, çünkü bu kendimizi aştığımızın bir işaretidir." | TED | وقد قال كلمنساو " الحياه تصبح مشوقه عندما نفشل ، لأنها علامه على أننا تجاوزنا انفسنا " |
| Fakat bunlardan bir kaçı aynı anda meydana geliyorsa bu radikal bir değişimin açık bir işaretidir. | Open Subtitles | لكن حدوث العديد منها في لحظة واحدة مؤشر واضح على حدوث تغيير جذري |
| Birlikte hareket ederlerse, bu yakında bir şeylerin olacağının işaretidir. | Open Subtitles | إذا تحرّكوا معًا، فهذه علامةٌ على وقوع شيء وشيك. |
| Temiz bir masa hasta bir ruhun işaretidir. | Open Subtitles | المكتب النظيف دلالة على عقل مريض |