| Bu parayla, dünyanın her yerinden bir grup genç mühendisi işe aldım ve Hollanda'nın Rotterdam kentinde bir fabrika kiraladık. | TED | وبهذا المال، وظفت فريقا من المهندسين الشباب من جميع أنحاء العالم، واستأجرنا مصنعا في روتردام في هولندا. |
| Dün spor eşyaları bölümü için yeni birkaç elemanı işe aldım. | Open Subtitles | ليلة أمس وظفت رجلا جديدا بقسم السلع الريـاضية |
| Garip bir algı: Seni işe aldım; Sana güvenmeliyim. | TED | مفهوم غريب . لقد وظفتك . و علي أن أثق بك. |
| Ayrıca birde yönetim odası yarattık. Kyoto, Japonya'dan ince işcilik yapan bir marangoz işe aldım, ve onunla binamıza 60 parça mobilya yapması için sözleşme imzaladım. | TED | كما انشأنا قاعة للمجلس. و استأجرت صانع اثاث فاخر من كيوتو، اليابان، كلفته بصنع 60 قطعة من الاثاث لمبنانا. |
| Tatlım, işte seni bu yüzden işe aldım. Beni iyi yapasın diye. | Open Subtitles | عزيزي، هذا ما عينتك من أجله الآن اجعلني أندمج مع ما حولي |
| Onu fabrikada işe aldım. | Open Subtitles | اعني اني وظفته في المصنع |
| Eddie Walzer'i 10 sene önce ben işe aldım. Bugün en üzücü günüm. | Open Subtitles | لقـد وظفت "إيدي والزر"قبل 10 سنوات هذا أتعس يوم أمر به على الإطلاق |
| Çok kibarsın, ama Annabeth'i işe aldım. - Ne için? | Open Subtitles | اه ,لا , يبدو هذا من شيمك لكني وظفت انابيث للتو |
| Mücevherlerime bakması için bir mücevher hırsızını işe aldım. | Open Subtitles | لقد وظفت سارقة مجوهرات لتحافظ على مجوهراتي. |
| Seni ben işe aldım ve çekmen için sana bir sürü para verdiğimiz bir film var ...ve tam olarak bu olacak. | Open Subtitles | أنا وظفتك ولديك فيلم لإنهاءه، ندفع لك أموال طائلة لإنجازه، وهذا بالضبط ما سيحدث |
| Seni işe aldım çünkü sen, bunun ne kadar gerekli olduğunu anlayabilecek tek insansın. | Open Subtitles | لقد وظفتك لمعرفتي أنك الشخص الوحيد الذي يفهم ضرورة ذلك |
| Seni Darren Roanoke'u düzeltmen için işe aldım. İşini yap! | Open Subtitles | لقد وظفتك لتصلح دورون رونوك, قم بعملك |
| Çok isterdim Nani ama Teddy'i işe aldım ve-- | Open Subtitles | كنت أود يا ناني لكني استأجرت تدي لتوي وبنهاية موسم السياح |
| Şüphelenmemesi için birkaç suçluyu da işe aldım. | Open Subtitles | استأجرت بعض المجرمين ايضا لجعل الأمر شرعي |
| Bu doğa kanunu, ve sen buna karşı durdun. Bu nedenle seni işe aldım. | Open Subtitles | هذا قانون الطبيعة، و أنتِ تحديته لهذا عينتك |
| Ve her yaz haftada iki gün Hampton's Heritage'da çalışması için işe aldım. | Open Subtitles | وقد وظفته ليعمل في مشفى (هامبتونز) التراثي يومين في كل أسبوع في كل صيف |
| Seni, şu üç günü geçirmeme yardımcı ol diye işe aldım | Open Subtitles | لقد استأجرتك لتساعدني في تجاوز الأيام الثلاثة المقبله |
| - Kıvır işte.Seni bunun için işe aldım. | Open Subtitles | تصرفي مع هذا الأمر لهذا وظفتكِ |
| Onlar için açık kalmak zorunda olduğumu biliyordum, o yüzden bağımsız bir gözlemci işe aldım. | Open Subtitles | أنا اعلم انه لالابتعاد منهم، الذي هو السبب في أنني عينت مراقب مستقل. |
| Evet, Mavis'in doğum günü partisine yardım etsin diye Bay Stein'ı işe aldım. | Open Subtitles | أجل لقد عيّنت السيد شتاين هنا كي يساعدني في حفلة عيد ميلاد مايفيس |
| Eğitimini duyduğum an işe aldım. | Open Subtitles | عيّنته لحظة سمعت بتعليمه. |
| - Yüksek düzeyde İranlı bir muhbiri işe aldım. | Open Subtitles | جنّدت عميلاً إيرانياً ذو مستوى عالي |
| Onu sizin yeni şoförünüz ve koruyucunuz olması için işe aldım. | Open Subtitles | لقد استأجرتها لكي تكون سائقتك الجديدة و حارسك الشخصي. |
| Biliyorum. Onları ben işe aldım. | Open Subtitles | أعلم ، أنا وظفتهم |
| Bunu çözmeme yardım etmen için seni işe aldım. Al. | Open Subtitles | وظّفتُك لتساعدني بمعرفة ذلك |
| Seni bu yüzden işe aldım. | Open Subtitles | لهذا قمت بتعيينك |