| Seni işe almayı çok istiyor. Bu yüzden yoluna çıkamam. | Open Subtitles | إنه حقاً يريد توظيفك لذا من أنا لأقف بطريقك ؟ |
| Seni tam zamanlı olarak işe almayı istediğimi düşünüyordum. Ama şimdi sana güvenebileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | حسبت أنني أريد توظيفك بدوام كامل لكن بعد أن عرفت أنني أستطيع الثقة بك |
| Akşam için seni işe almayı kabul etti. Yani Dan Archer'in partisinde olacaksın. | Open Subtitles | وافق على توظيفك للأمسية، ممّا يعني حضورك لحفلة (دان آرتشر) فعليّاً |
| Duruyor, ama elbiselerini değiştirdiği gibi fikrini değiştiren birini işe almayı düşünmüyorum. | Open Subtitles | موجود، لكنني لست مهتماً بتوظيف شخص يغير رأيه مثلما يغير ملابسه |
| Layık olanı işe almayı temel alıyor. | Open Subtitles | يُسند بتوظيف الناس على جدراتهم |
| Üzgünüm Frank. Birini işe almayı düşünmek için iyi bir gün değil. | Open Subtitles | آسف (فرانك) اليوم ليس جيداً لأفكر بتوظيف أحد جديد. |
| Kızı mutfak hizmetçisi olarak işe almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.فكّرتُ في توظيفها كطبّاخةٍ |
| - Onu işe almayı düşünüyoruz. | Open Subtitles | -نُفكر في توظيفها . |