| Bir ağaca işediğinde, başka köpeklerin oraya işemesini istemez. | Open Subtitles | عندما يتبول كلب على شجرة عندها لا يريد ان يتبول كلب اخر على تلك الشجرة |
| Spor salonuna git, duşta diz çök ve tuhaf tipteki erkeklerden avucunun içine işemesini iste. | Open Subtitles | إذهب الى النادي وإركع في الحمام وأطلب من رجل غريب أن يتبول في يديك المضمومتين |
| Sonny hazır. Daha bitmedi, yere işemesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | لم يجهز بعد, أتريده أن يتبول على الأرض؟ |
| Kimsenin benim tuvalet oturağıma işemesini istemiyorum. | Open Subtitles | لااريد لاحدا ان يتبول على كرسي المرحاض. |
| Gerçek Penny'e su şişesine işemesini söyledin. | Open Subtitles | لقد طلبت من الفتاة الحقيقة أن تتبول في قنينة ماء |
| Çıktığın kıza şişeye işemesini söylemene inanamıyorum. Çok komik. | Open Subtitles | لا أصدق أنك طلبت من الفتاة التي تواعدها أن تتبول في كأس, هذا مضحك |
| Hindinin ağzına işemesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريده أن يتبول في فم الديك؟ |
| Başka birinin benim ağacıma işemesini istemiyorsun! | Open Subtitles | لا تريد ان يتبول احد على شجرتي |
| Bir aslanın tam bir saat boyunca işemesini izledik. | Open Subtitles | رأينا أسد يتبول لعشرة دقائق |
| Bu gece, aslında ayağını sürüyen Laura gibi giyinecektim ama Chuck'ın yine altına işemesini istemedim, bunu söylemiş miydim sana? | Open Subtitles | أأخبرتك أنني كنت سألبس كـ(لورا)التي تجر قدمها الستعارة (لكنني لم أرد أن يتبول (تشاك في ملابسه الداخلية ثانيةً |
| En azından Runks'ın altına işemesini görmek komikti ama, değil mi? | Open Subtitles | ولقد كان مضحكاً مشاهدة (رانكل) وهو يتبول على سرواله |
| Ayrıca, sigorta şirketi uyuşturucu testi için bu kutuya işemesini istedi. | Open Subtitles | و... شركة التأمين تريدها ان تتبول في هذا لفحص المخدرات. |