| Yani, sanki kendi lazımlığıymış gibi, havuza işemişti. | Open Subtitles | فقد كان يتبول بحمام السباحة كما لو أنه كان مرحاضاً |
| Benim BB'm en sevdiğim ayakkabılarıma işemişti. | Open Subtitles | بى بى حيوانى الاليف يتبول بالعادة فى احذيتى المفضلة |
| Hatırlasana, herkesin ceketinin üzerine V çizerek işemişti. | Open Subtitles | أتذكّر أنه كان يتبول على سترات الجميع على سترات الجميع على هيئة شكل "V" |
| Kaypak Dan daha önce aletini çıkarıp tükürük hokkasına işemişti. | Open Subtitles | لقد أخرج عضوه وبدأ يتبول في المبصقة |
| İkiniz de kıkırdıyordunuz, sonra o su kaydırağımızda dikilip, havuzumuza işemişti. | Open Subtitles | كنتما تقهقهان ومن ثم وقف على المنزلق المائي وتبوّل في حوض سباحتنا |
| Evet, ayakkabılarıma işemişti. O... | Open Subtitles | نعم، وتبوّل على حذائي |