| Bu işin arkasındaki adamı bulduğumu sandım. | Open Subtitles | ظننت بأني وجدت من هو خلف كل هذا |
| Bu işin arkasındaki kişi sensin. | Open Subtitles | أنك أنت خلف كل هذا |
| Seni hayatta tutmanın en iyi yolu dışarı çıkıp bu işin arkasındaki adamı yakalamam. | Open Subtitles | أفضل وسيلة لي لإبقاؤك حياً ستكون بخروجي والقبض على الشخص الذي يقبع خلف هذا. |
| Başkan suitini kiraladı ve şu andan itibaren bu işin arkasındaki kişiyi yakalayana kadar onunla orada kalacaksın. | Open Subtitles | لقد حجز الجناح الرئاسي، ومن الآن وحتى نقبض على من يقبع خلف هذا، -فأنتِ ستبقين معه . |
| Kısa sürede bu işin arkasındaki kişiye ait bir ipucu bulacağımızı düşünüyoruz. | Open Subtitles | نأمل أنّ بحلول ذلك الوقت سنجد دليلاً يُساعدنا على إكتشاف من يقبع وراء هذا. |
| Bu işin arkasındaki her kim ise olay kişisel. | Open Subtitles | أياً كان من يقبع وراء هذا... |
| Yani, sapığımız veya suç ortağımız ya da bu işin arkasındaki kişi o değil. | Open Subtitles | اذن فهو ليس المطارد او متواطئ او ايا كان وراء كل هذا |
| Bu işin arkasındaki kişinin Scooby Doo'ya ihtiyacı varsa o halde Scooby'yi buraya getiren kişi olmalı. | Open Subtitles | إذا الشّخصَ الذى وراء كل هذا يَحتاجُ سكوبي دو... إذن ذلك الشّخصِ الواحد الذي جَلبَ سكوبي الى هنا. |
| - Demek bu işin arkasındaki o. | Open Subtitles | هو خلف كل ذلك |
| Bu işin arkasındaki kişiyi öğrendik. | Open Subtitles | نحن نعلم من وراء كل هذا |